Yokluğunu dilenir varlığınla hayat bulup sevdaya dönüşürüm
sen gidince kurmuş bedenimin bu toprakları
sevinçten akıttığın gözyaşların yağan yağmur damlalarıyla hayat buluyorum
ölümcül hastalığa dönüşen sensizliğin karşısında öylece çaresiz kalırım.
Göz yaşlarımda akıttığım damlalar senin yağmur damlalarına karışınca
bazen Fırat bazende Dicle olurum bazende uçsuz bucaksız çöl olurum Mezopotamya'ya insanlığın ilk başlangıcın adıysa bu tarihin güzelliği
senin gibi bir güzel tanışmaktır sevgilim.
Adını yağmur hasretini gür bir ateş sessizliğini gecenin mehtabı
gülüşünü hür bir ülkede aşka dönüşen destan olarak düşünerek seni yaşarken
son bahar mevsimi bir daha bitti. uzun zamandır ilk defa seninle ıslandım
ilk defa sensiz üşüyen bedenim gür ateşinle ısındı.
İlk defa geceyi karanlıktan aydınlığın mehtabında yaşadım
uykuya dalan gözlerim ilk defa özgürlük sevinci yaşadı
yani ilk defa seninle tüm bu duyguların tamamını yaşadım
çünkü ilk defa sana aşık olduğuma inandım.
Sonsuzluğum gökyüzüm umudumun ülkesi cennetimin baş köşesi
gerçekleşmesi mucize olan hayalim ütopyam bedenimin içinde akan heyecan gözlerimin Nur ışığı, ülkem sevdam, adını söylenmekten çekindiğim
nazar değer diye kendimden sakındığım dünyam...!
Kayıt Tarihi : 28.9.2014 19:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bilememki
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!