İlk Göz Ağrım İstanbul

Altuğ Can Aldanmaz
11

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

İlk Göz Ağrım İstanbul

Elveda İstanbul
Bu akşam yolculuk var uzaklara
Demek ki; kader değilmişiz,
Ben senin, sen benim için
Oysa öz kardeşin gibi baktın bana
Sen benim hayallerime mekan oldun
Ben senin boş sokaklarına sırdaş
Şimdi ben giderken böyle yapayalnız
Ne olur;
Sen de arkana bakmadan uzaklaş
Zaten zor kabullenmişken bu çat kapı ayrılığı
Bir de sen buruşturma yüzünü
Nankör! Diye bağırma ufukta uzayan gölgeme
Çünkü, ne kazandıysak birlikte, sana bıraktım.
Cebimde silinmeye yüz tutmuş mısralarım
Bir de zihnimde ağ ören hatıralarımla
Gidiyorum!
Gökyüzünden kayıp giden sönük bir yıldız misali
Fakat gözlerin ıslanmasın bu gece
Bana sen öğretmiştin denizlerce ağlamayı
İşte bu yüzden;
Bir tek ben ağlayacağım bu gece
Hepimizin; ki en acısı belki sadece
İkimizin yerine…

Elveda İstanbul
Geldi çattı zamanı ayrılığın.
Hani her buğulu kış sabahı saat altıda,
Tramvaydan iki durak önce inip,
Islak caddelerini mesheden evlatlığın.
Hani kaldırım taşlarına üşenmeden,
Pabuçlarının ucuyla dertlerini karalayan belalın.
Hani gece mesailerinde martıları yalnız bırakmadığı için,
Kaçamak yakamozlar hediye ettiğin vefalın.
Hani ben;
Gözü kör, gönlü derya sevdalın.
Hani ben;
Terkedilmiş istasyonlarına, çamsakızı çoban armağanın
Hani ben; ki bir zamanlar yoktu aramızda sen, ben
Girmemişti aramıza virgülden başkası
Peki, nedir bu beliren mesafe şimdi?
Kader yutmuyor bu sefer kahpe damgasını
Ki zaten, tartmaz bu ayrılığı,
Kaderin kahpe
Gidenin nankör olma olasılığı…

Elveda İstanbul
Zamanı da gelmişti hani artık
Şöyle bir düşün ve anla ki: ikimiz de bıktık;
Ben hatıralarımın sabır beziyle yamanmış halini,
Sen aynı tuzağa bilmem kaçıncı kez düşen,
Bu garibin mecalini görmekten
Hatıralar yamalı, ümitler kayıp
Ve ben başka bir şehrin koynunda arıyorum,
Delik deşik sabır bezime vuracak yamayı
Bir kenara bırakalım içimizde suçlu aramayı
Hepimiz masumuz;
Bebek kirpiğinden süzülen yaş,
Anne dilinden dökülen ninni kadar.
Ben senin en güzel tependeki toprağa
Etimle, kemiğimle can vermek için doğdum
Sen benim beşiğime ninni, gamıma teselli,
Son selvime mekan olmak için kuruldun.
İşte takvim yaprakları;
Taşıyor tüm günahı kara madalyon gibi boynunda
Yelkovanın değirmeninde ezildi sevdamız.
Ey İstanbul!
Biz seninle yanlış zamanların kurbanlarıyız…

Elveda İstanbul!
Merhaba yeni hayat!
Çocuksu bir tebessümle bıraktım kollarına kendimi
Bana yeniden nefes almasını öğret
Çünkü sadece şiirlerimi getirdim anılardan
Bana gülmeyi, sevmeyi, sevilmeyi öğret.
Dudaklarıma öpmeyi, ayaklarıma yürümeyi öğret.
Benim için en neşeli tarafından bir şarkı seç.
Ve elinden geldiğince ölümü, ayrılığı, kederi geç.
Bu yeni şehrimin ufkunu bulutlar sarmamalı.
Şafağım dudakları yastığıma kan değil
Kırmızı karanfil bırakmalı.
Bu şehrin yağmurunda özlemler vuslata,
Gözyaşları umuda yol almalı;
Sönmeli rüzgarında getirdiğim şiirlerin korları…

Ey nice ümitlerle geldiğim şehrin,
Bana kucak açan doğası;
Sana söz ki;
Ölene kadar, senin havanı soluyup,
Senin suyunu içerim.
Ama gücenme;
Ne zaman ki; ecel kapımı çalar,
Ve ben bu dünyadan göçerim;
Vasiyetim olsun:
Son selvimin yaprakları bir sonbahar akşamı,
İlk göz ağrımın rüzgarını sarartsın isterim…

Altuğ Can Aldanmaz
Kayıt Tarihi : 31.3.2003 18:25:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mehmet Karli
    Mehmet Karli

    Şiirinizi ve sizi tebrik eder başarılar diler saygı ve hürmetlerimi sunarım..... Mehmet Karlı

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Altuğ Can Aldanmaz