Bu güzel insanlar çekip,çekip gittiler
bir gülümseme,bir nefes uzaklığına gittiler,
geriye bile bakmadan,
bir tebessümle çekip gittiler.
Onlar, nurlu ışıklı insanlardı,
onlar papatya onlar kardelendi,
Şimdi bulmalı sisli yarınlarından arınan aşk türkülerini,
nefesin sonuna kadar üflediğin kavalın narin,nazlı sesini,
bir sürü misali takip etmeliyiz lahana kokan topraklarımızı,
ve aniden sıyrılıp kalkmalıyız yaylalarımızın sabahında,
dimdik ve onurlu,yayla çiceği gibi.
...Şu tepeyi görüyor musun yarim,
Kar taneleri gökyüzünde
kar taneleri gözlerimde
ve sabahın soğuk yüzü
seni düşlüyorum
seni özlüyorum kar yüzlüm.
Karlar yağıyor gözlerime
kar taneleri doluyor gönlüme
kar taneleri ellerimde
ve içimde kahrolası bir yanlızlık
ve ben üşüyorum gözlerinde..
Kollarımda yar sevdası çocuk
kollarımda nazlı yarim
ve kollarımda ağırlaşan bal gözlerin
ellerimde kırık üzüm dalları
ve rüzgar esiyor
üşüyorum.
Ve rüzgar esiyor yar yüreğinden
rüzgar esiyor Ziganadan
ve rüzgar esiyor sol yanımdan
ama sen sağ yanımda
gül yanımda
aşk yanımdasın diyorum.
Saramıyorum seni yar yüzlüm
kollarım kısaldı
ellerim üşüdü ve üşüyorum kar dallarının altında
ve sağ yanımda kemençem
önümde upuzun Erzurum yolu
önümde Maçka,Hamsiköy
önümde sen yoksun yar yüzlüm
ve el sallıyorsun bana
ince çıtalı evinin kırık camları ardında.
Islak mintanım asılı
güz kokulu köy evimde
hemen yanında nar sepeti
ve tavan arası
ve kırık bir iskemle
ve dedemin asırlık tespihi
ve ince ince sızlıyor ellerim,kulaklarım
üşüyorum hala üşüyorum çocuk.
Soğuk köyüm gibi halen soğuksun
soğan kokulu yarim
ve kar taneleri kadar saf
kar taneleri kadar beyaz
kar taneleri kadar temiz
ve kar taneleri kadar zarif.
ilhan PARÇALI
03/03/2012
İSTANBUL
NASIL UNUTURUM SENİ
Bir anne kuzusunu unutur mu bi tanem,
ya bir dal çiceğini,gül dikenini unutur mu
Irmak yatağını,aşık sevgisini unutur mu
Ben seni nasıl unuturum?
Kaldır başını bulutları izle,beni düşün
ÖLÜM SOLUYORDU SEVDAM
Ölüm soluyordu sevdası,
siyahlaşmıştı düşünceleri
Ölüyorum oğul,ölüyorum Alman sokaklarında,
ellerimden tutan yok, tut ellerimden.
ölüyor,soluyorum yavrum,
kar tanesi gibi yavaş yavaş düşüyorum toprağa.
Oysa memleketimde bir bahar sabahı
gün ağarırken düşmek vardı
gün ağarırken düşmek toprağa
gömülürçesine oğul gömülürçesine düşmek,
ve memleketime doğru uçmak isterdim
uçmak, yaylaların tepelerine uçmak,
uçmak isterdim oğul uçmak,
lahana tarlalarına
fındık bahçelerine
uçmak dere tepe demeden
uçmak isterdim yavrum
ve yitip gitmek derelerde,bayırlarda
ve toprak olmak isterdim oğul mis gibi toprak
senin yürüdüğün yollarda toprak..
ilhan PARÇALI
16/04/2012
İSTANBUL
SAĞIR KURŞUNLARDAYIM
Sağır kurşunlardayım
önümüzde Yaz,
Günü güne ekliyorum yar,
günü sana ekliyorum inan.
Ulaşmak sana sevgili
Yüzümü kızılcık ağaç dallarına gizledim,
bul beni sevdiğim,
kızıl kızılcıkların arasındayım artık.
Sabah güneşinin resmi var elimde
gül güneşlerdeyim artık
bul beni.
Ellerimi kaybettim anne,
ellerim artık bende değil
ellerim yayla çimenleri arasında,
damla damla yağmurlarla birlikte,
kaybettim, bulamıyorum.
Bir Trabzon akşamı çamurlu yollarda
yüzümü kaybettim anne.
Hani Hamsi gözlü gözlerimi de,
babama benzer yanaklarımda beraber gitti,
alnımın kara yazısı da kaybolsa ya.
Yüzüm nerede anne,
gözlerim sen de mi?
sesimi de kaybettim,
eylemlerdeki haykırışlarımı da,
her yeri çınlatan kahkahalarım nerede anne?
nerede sevdiğime döktüğüm diller,
nerede sevdaluk türkülerim,şiirlerim
uğruna uykusuz kaldığım öpücüklerim.
Zifiri karanlıklarda kaldım anne,
ayaklarıma indi dermansızlıklar
dere yatağındaki olta balığı gibiyim
kaçamıyorum
yolum yok bulamıyorum,
daraldı bakışlarım,daraldı ellerim,
daraldım artık daraldım dostlarım
daraldım artık.
ilhan PARÇALI
04/11/2011
İstanbul
TÜRKİYEMDE ÇOCUKLAR
Bu gün hava karamsar,
bu gün Güneş küskünmüş bize..
Ufukta kara bulutlar var,
ufukta çocuklar ağlıyor,
...ufukta çocuklar savaşta,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!