Kız ney'im ne de güzel işliyorsun nefesi
Kendimi Mevlana'yla semahta buluyorum
Başparen dudağımdan öyle nazlı öpüyor
YUN/US'umun aşkını seninle soluyorum
Bolâhenk yüreğimin Tanrıya kapısısın
Masada ayaklarım
Kitaplar, kalemlik ve tespih
Sonra dolu ıvır zıvır…
Tütün yanıyor bir kül tablasında
Büsbütün rahatım
Çözümsüz bir şey yok ki
Aynı avluda açtık gözlerimizi
Sen maviydin, ben âmâ
Geceydi, ıstıraplıydın
Ay aradın karanlığımda
Yalın ayak geçtin içimden, özgür
Elveda boşluğa hazin asılır
Gitmez, son baktığın yerde kalırsın
Bir buselik zamanda acıymış aşı
Akar suskun
Akar sevdalı…
Tahakküm; beynimde dört harfe mahkûm…
Aşk mürekkebine batıp çıktıkça bu dehliz içine çağırıyor beni
Ey İntihar çığlık ol ve düş bileğime!
İzmir geçti uzaktan bir vapurun sırtında
Parçalanmış kıtada martılar ağlıyordu
Bir sonbahar akşamı Hergele Meydanında
Tevekkeli sözlerim içime kanıyordu
En son Attila’yı gördüm gecenin ortasında
Çirkin gözlerinden tanıdım seni
Sakalın suratını doldurmuştu
Ölüm beyaz bir örtüydü ve kanadı yaralı serçe uzanmış yatıyordu yanında
Beni şahit tutmuşlardı
Sen bilmiyordun
İki köpek gelip uzunca kokladılar ellerini
Ölen âşık
Aşk iksirine kabahatini yüklemeye çalışıyor
“Her sevda kana kana içilmezmiş!”
Köpek balığının dişlerine bulaşan kan mürekkebinde başlayınca yolculuk;
derin mavilere…
Bir karınca yükünde zaman
Ağır ve yavaş
Durmuşcasına inat
Sağır ve kör
Yok olmak istercesine
Ama sonu olmayan...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!