Ne kaldı ki şurda; Güneş doğmaya!
Sâbrı kale eyle, sâbreyle gönül!
Geliyoruz; Zûlmet, zûlmü boğmaya,
Sâbrı kale eyle, sâbreyle gönül!
Soranlara söyle, hâl böyle gönül!
Bir ala Ceylan ürkekliğinde
Tarifsiz korkularla sokulurken canevime
Bir tetik düştü sorgusuz, suâlsiz
Bin kurşun değdi korkusuz tenime.
Zamanın ötesine geçtim
Uslu yürü yolun ile
Derde düşme dil'in ile
Ateşini elin ile
Yakanlardan olma dostum.
El'in, Yurdun tâlibi ol
Biri beyaz derse, biri kara der,
Birine çiziktir, biri yara der,
Bir vâkit Allah'ı anmazda adam;
Kırk vâkit usanmaz; 'İllâ para' der!
Birisi gel etse, koşar birisi,
Ben ne kötü yol tutmuşum
İyiliği unutmuşum
İyi bilip hep kendimi
Boştan yere avutmuşum
Bir kötüyü gördüm diye
Yağ tortusu, kir tortusu,
Hiç mi yok Allah korkusu?
Daha dünün O...pusu,
Bugün başa imâm oldu!
Bakın hele neyin nesi!
ÇAMLIBELDE PÎRİM VAR!
''Kaftan-ı Atlas ki, giyse eynine,
Ona fayda verir, kâr mı getirir?
Sen demeden anlayacak, gülşâhını bulamazsın.
Sakın, boşa âh eyleme, murâdını alamazsın.
Her arzun gerçekleşse sen imtihâna kalamazsın,
Âh-u efgân eyleyerek böyle mahzûn olamazsın.
Hasretten muzdarip, gönül gâmlanır,
Nerdesin vefâsız? Ciğerim pişti!
Ses versen sesime, başım şenlenir,
Feryâd-ı figânım Felekler aştı!
Âhım parçaladı, kül oldu taşlar,
Teni sevdâlara salan gönül hey! ..
Sırsız aynalarda gör beni beni!
Yolum, izim nerde, şol ahvâlim ney?
Görmeyen gözlerden, sor beni beni!
Dağlar ters dönmüşler, çık çık bitmiyor,
O Bir Seven O Bir Gönül Dostu
Bütün Dostlar Güzel Hatıralar Hatırlatsın
Beni Size Sizi Bana Ölürsek Bir Fatiha
Ölmez İsek Hepimiz Hepimize Ebedi Hatıra