İkiz peri Şiiri - Akın Akça

Flüt çalan biri, banyo penceresi yaptı diğerini;
tası tarağı toplayan,
oracığa oturdu kaldı. 'Ay nerde ki? ', diye sordu ikizi.

Melekler vardırlar, görünmeyenin, peri ise uçar, getirdiğin;
sen melek misin peri misin?
Çiçeklerin üzerinde uçtu durdu, peri, çiçek balı toplaştı,
koşuştu durdu oralarda;
geceleri örümcek ağında yatar, semizotu şekiller arasından
bir ışınlar külfeti fışkırır, o ağın ardından gelen.
Güneş bu, berhudar ol! Kavga etti örümcekle, uyanınca,
neden topladığı ağına düşürdüklerini yedi diye.
Pır pır uzaklaştı konuşlandığı yerden,
iki başlı dev kuyruk ejderhanın merkezine kurulduğu güneşe.
Daha yaklaşırken, erimeye yüz tuttu,
derken, bir ağ attı uzaklardan o aynı örümcek;
kementiyle çekti geri onu kendine. Eriyen kılcallar, yeniden tümlendi.
İkiz peri, kim senin kadar dikiz; ikizini kendi bünyesinde
taşıyana ne denir bilirsin, güneş kadar semiz.

Flüt çalan biri, flütçü afacan kedi, banyo penceresi yaptı diğerini;
tası tarağı toplayan o,
oracığa oturdu kaldı. 'Ay nerde ki? ' diye sordu ikizi.
İçiyle bu derece kamaşmış hangisi?
Aştın gittin beni de, silüetinde.