eğer mümkün olacaksa bu tüm sonsuz kaygılar, ben de varım o derinlerde, ıslanmış, yıpranmış bir şekilde.
istediğim yaprak değil;
yalnızca sarısı, birçok akşam.
yıldızın parlaklığıyla ilgilenmiyorum
ertesi günün güneşli olacağından
emin olduğum o akşamlar.
hava alsın diye araladığım bir penceredir o, gir diye açık bırakmadım.
en ufak çatlağımdan sızmaya gerek yok,
ki nasılsa birgün birlikte sızarız dostlarla, özellikle yeterince içtikten sonra.
yine de en küçük yağmur damlasının ıslaklığıyla büyüyor deniz dediğin.
biraz akşamüstü kırmızısı,
yanına az ılık rüzgar
ve eğer mümkünse biraz süreya serzenişi.
nasılsa
insan bile demlenince kavuşuyor güzele.
sonra bu ıssızlık, bazı geceler daha koyu.
sonra bu koyuluk, bazı geceler daha ıssız.
sakin olan sesimden fazlası değil.
hani kış erken gelir bazı mevsim, geç gider, istenmeyen misafir gibi.
yazdan zaten pek hazzetmem, seviyorsam içinde “yaz” geçtiğindendir, misalen.
birgün öleceğim elbette,
böyle rahatlatıyorum kendimi.
mutlaka birgün öleceğim.
böyle sürmeyecek sürdükçe sürdüğüm,
bu yollar hep böyle olmayacak;
uçacağım mutlaka birgün.
düşeceğim de elbet.
her şey ne kadar ılık olacak,
kim bilir ya da sıcak.
belki cennettedir aradığımız ne varsa.
o çatlak sen içeri gir diye değil;
çatladığı için yalnızca.
yağmur, yağdığı için yağdı yine, üstünü aramana gerek yok, doğal olaydır bu,
mana katmaya lüzum yok.
oysa herkes haklı çoğu zaman.
sonrasına sonra bakacağımız
o güzel şimdilerdeyiz.
sıradaki parça sana gelsin
ve bırak sıradaki parçamı bana kalsın.
öyle büyük bir sessizlik olacak ki o gece, bütün konuştuklarımız kendini kaybedecek.
o pencereden gelme lütfen.
çok havasızdı, hava istedim yalnızca.
göğün rengi bir garip,
gökkuşağı kararsız zannımca.
ne varsa ellerimde, ne varsa avuçlarımda, yok olacaklar üçe kadar sayınca.
ve ben.
ikideyim şu sıra.
Kayıt Tarihi : 25.8.2019 11:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!