Ikinci Yeniyle Özdes Cöküs ve Cürüme Süreci

Seyfi Karaca
5087

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Ikinci Yeniyle Özdes Cöküs ve Cürüme Süreci

Denge kavrami, duyarliligi ilgisi bilgisi farkindaligi hassasiyeti hic bozulmamis gercekligiyle, karsiliklik ilkesinin özgür adil gercekci hilesiz zorlamasiz ölcen tartan vazgecilmez zorunlulugunun yogunlugunu ve agirligini hayatin cekip cevirdigi ve insanligi özgün degerlerle tasidigi uyumlu - düzenlilige donatip denklestiren olgunun ürünüdür.
Dengede INANILIR GÜVENiLIR itibar ve istikrarin besleyici -saglayici ilkesellige dair liste basi kural ve kaidesinden oldugu; tüm diger insanlik degerler bütününde oldugu gibi akil fikir EMEK zahmet duygu gaye kaygi sorumluluk ihtiyat özveri paylasim vicdan saygi sevgi duyarlilik tutarlilik onur bilgi beceri ve saymakla bitmeyenlerin özgün kiisilikle özgür iradede insan karsiligiyla hayat buldugu; azalan -artan etkisiyle olmasi ve saglanmasi durumunda ilimin bilimin egitimin ulasimin sagligin güvenin huzurun haysiyetin sayginin sevginin inancin itimatin ilginin merakin iletisimin dilin SANATIN ve EDEBIYATIN arastiran sorgulayan ve derinlemesine gözlemleyip deneyimleyen yüksek lisansli nitelikli ve kaliteli yol yöntem insan ve kaynak cesitliligiyle üretip paylasarak yasamanin ortak nabzidir DENGE DÜZEN.

Olmamasi halindeyse sürekli azalan DENGE DÜZEN bozuluslarinin hep yegnilen veya agirlasan yitik kayip hantal kokusmus cürümüslerin toplumsal enkazina inanc itibar ilgi hukuk hak özgürlük özgüven adalet saygi hosgörü vicdan onur güven samimiyet tanimayan ; ve insanlarin bos bulunduklari yere sürekli kendinden hayattan toplumundan ve dünyadan vazgecmisligin siddetini korkusunu karanligini sinmisligini gerilimini körükleyip kiskirtip kolayca yidilir güdülebilir istismarlara bogarak `cay simit ` hesabiyla zavallilasmanin her türlüsüne artik cekip süründügü acilari eziyetleri soygunlari sefaletleri belalari dertleri ve sorunlari duyup hissetmeyecek kadar yozlastiran soygun sömürü bagimliliklari ve narkozlariyla bogup sindirildigi ECiR_-SABIR cilekesligini mutsuz gecimsizliginin vazgecilmez istikrar zenginligi ve uyusum siginagi olarak gören toplumsal cinnete, cay simite talim yarattigi sorunlarin tüm degerler azalmasindan veya bir baska deyisle bozulan denge ve degerlerin keyfiyet liyakatsizi sahsi cikar düskünlügü kullaniminda toplanan sorgusuz yargisizliga yücetilmis kutsanmis sirket ve devlet sahibi olarak kendini TANRISAL gücte yetkide kudrette imkanda sultada mümkünde servette saltanatlikta ve hükümranlikta görenlerin hileli dalavereli TEZGAH VITRININE dönüsür; bellegi bilinci inanci egilimi ihtiyaci duygusu hafizasi kimligi iletisimi ve dolasimiyla sonsuz istismar hamasetciliginde en kullanisli kulluk kölelige itirazsiz kabulü yedirip yutturmanin cerrahi operasyonculugunu didikleyip deserek anlamini ve islevini yitiren dengeden düzenden sogumus ve soyutlanmis ilim bilim sanat kültür dil ve dagarcik.

Bu bakimdan zamanla yesil kedi, siyah armut, mavi karpuz, zürafaya benzer karga, akrep kafali tilki, yüzen sehir, kici basi belli olmayan yan ile yen…alip götüren ve amansiz kiyameti sürükleyip getiren inzivada „ icimde birikenlerin cagirdigini disariya söküp dikerek, ister uysun ister uymasin kafama göre yazdim cizdim benzettim boyadim , kaplumbagaya güvercin, güvercine incir agaci dedim ve akla fikre ziyan hic bir itiraz dinlememeye boyali süslü noktayi caktim koydum bundan sana ne ?„ özetinin kisa ve ezcümlesidir; insanligi bugünkü haliyle kendi gercekliginden kopararak hayattan toplumdan dünyadan yilmis bezmis soygun sömürü patron tanrilarinin sartsiz kosulsuz itaatliliginin hic bir denge ve DEGERLER idraki iradesi ve katilimciligi olmaksizin kurulup bozulan tüketim tezgahinda sürekli tarz tip sekil degistirerek kendi karakteri akli fikri duygusu santi bilgisi becerisi dili konusmasi tepkisi kisiligi özgürlügü duyarliligi SECiMi tercihi yaptirimi etkisi yetkisi hassasiyeti ve haysiyeti olmaksizin dengesi düzeni bozulmus insanlik ölümünde sonsuz belirsiz dertler sorunlarin agirligini günden güne uyusarak ölmenin ihtiyac ve bagimlilik artirdigina ANLAMSIZLIGI yenilmisligi yilginligi bitkinligi tükenmisligi belayi siddeti ancak YAPAY ZEKA sifreleriyle bulabildigi ve kentsel dönüsümlü isaret SEMBOLLERiYLE konusup davrandigi insanlik intiharinin köken kaynagidir; Sanattan siyasete Ikinci Yeni Cürüme ve Cöküs süreci..
Bugün artik özel dadiya, ihtiyar bilgeye, insan akil fikirli yol yöntem gösterici rehbere, yakin gercek ve samimi kilavuza ve hatta ana baba icerik ve islevine ihtiyac yok gibidir. Cünkü eski devr tarim toprak toplumunda aldigi gelini götürecek baska dünyasi olmadigi icin birbirine dayali ve ic ice halkalanmis genis aile kavraminin yasadigi dar( bilinir belli ) doga toplum cevre ve iletisim iliskileri disinda hic bir uzak öte hayat ufku olmadigin icin; saglam baglarla görenek -genenekci devri daim mirasin hali dili yolu ilgisi güvenci dayanagi fikri duygusu düsüncesi ve inanciyla herseyi birbirinden sorup danisarak ( IMECE ÖNCELiKLI ) sayesinde kendilerini koruyan kollayan huzur ve güvencede hissettikleri kültürel kurumsal kimlik birikim ve bellegini cogaltip büyütüyordu.

Oysa simdi cocuklar kundaktan itibaren tüketim Pazar piyasasinin kusatip tutsak ettigi; baska da hic bir özgün irade secim tercih idrak algi iliski ve iletisime hic bir etki ve yetkilerinin olmadigi indirilmis programlarin yükleyen afyon artik cöp sanal suni ve zorunlu tüketim bagimliliklarinin tezgah ortasinda dogduklarinin muhtac mecbur kulluk köleligine müsteri olarak hayata basladigi yerde öldükleri kizilca kiyamet hirs ve yarislarinda özgürlük adalet dayanisma paylasma hak hukuk kültür sanat kimlik kisilik zenginliginden yoksun sürekli kusursuz hatasiz mükemmel ve birincisi olmak ugruna herkesin herkesi ayrisan kutuplamalarin soygun sömürü degersizleri olarak kiskirtildiklari kin ve nefret sarmalinda yiyip bitirdigi azap ve gazap cehenneminde -dogar dogmaz kundaktan baslayarak en sert cirkin azgin kopuk amansiz ve acimasiz dünyanin her bir halinden kendi kendisiyle kovulmus terkedilmislige haberdar edildigi- kimse kimsenin yakin samimi ilgili duyarli ve insani rehberligine ve kilavuzluguna ne ihtiyaci vardir ne ilgisini iletisimini kabullenip tasiyacak tahammül gücü.

Cünkü en birincisi, mükkemmellik sonuncusu, kusursuzluk harikasi…diye ne bir söz vardir ne elem ne sanat ne siir ne edebiyat. Kim ki buna kapilir inanir aldanirsa insanligin en üstünü ve hic görülmemisi olma ugruna herseyle dövüsür satasir bozusur; böylelikle kendini ugrunda kamcilayip kudurttugu ve bogup bitirdigi sarmal dolambaclarina delik desik eden huzursuz yetersiz ve doyumsuz mutsuzluga yitip yok olarak inanip bir türlü kanaat getiremedigi hayattan ögrenemedigi basit gercekligin sonunu, ölüm ona eninde sonunda kacisi olmayan mutlaklikla eze eze eze ögretir.
Yenilip yönetemedigi görgüsüzlügün tahammülsüzlügün doyumsuzluguna tatminsizligine hirsina tamahina gösterisine öfkesine nefretine bagli ve güdümlü azgin sapkinligin kulu kölesi olarak en zahmetsiz sorumsuz nefret dilini ve catisma kültürünü kundaklayip derinlestiren kayip yitik ve kargasa ablukasinda alistigi servet vurgun talan saltanat ve ganimetciliginin sonsuza kadar kalici ve yerlesik halini almasi icin ülkenin devletin ve toplumun tüm zenginlik ve birikiml kaynaklarini sahsi menfattine aktarip bindirmeye, kendi ihtiraslarinin disinda hic bir sosyal siyasal ekonomik ve kültürel kiyametin umrunda olmadigi fitneci fesatci ayristiran bogan baskilayan ezen sömüren acimasiz duyarsiz kayitdisi sorgusuz sualsiz ve liyakatsiz keyfiyet istismarlariyla ( asil dertleri davalari ülke mülkü ve insanlik deger birikimleri yagma yikimi olan ) odakli iliskilidirler; feristah fermanina bop mirasindan karakter kisilik vade ve programlanmis isbirlikci kuklaciligi takinan gürüh…

Narkoz ve Istif atölyesini FRANSIZ SEMBOLISTLERINDEN bilhassa okudugunu tercüme ederek bize „ benden baska kimse yapmadi „ diyerek CEMAL SÜREYA-OKTAY RIFAT cekismesiyle tam bir yüksek devirli SERVETI FiNUN turbo dinamigini Yapay Zeka türübünlerine topuklayarak cinnet ciritliligiyle aktaran yerden baslar bu izdiham, inziva ve intihar kaynakciligin kökeni.

Oraya gelmeden de, sadece tasvirlerle, tariflerle kime nerde ne diyecegini bilmeden yapay bir dilin sadece seckin zümrelere hapis ifadesizlik bicimselligini ve sekilselligini özeyip süsleyen DIVAN`türünü tikanmis bogulmus bocalamalardan hic cikmama kaydiyla, sözden yazidan ibaretliligi sonra ve daha sonra ilerleyen yüzyillarda tiyatro resim mimari heykeltraslik basliklarinda bütün kalip bezeme ve dekorlariyla devralarak BATI`dan arakladiklarini yasadiklari topluma asilayip aktarirken, yine sadece Bati`dan geleceklerle eraha huzura dirilige istikrara sagliga ve DENGEYE kavusacaginin iddasini misal siirin `SAiRI AZAMI ` olarak ün söhret ve imkan zengini yapilan `sanat sanat icindir`akli fikrine akli fikri sözü ve kalemi gömenlerden biriydi, kivranip döndügü kabiz ve kisirlikta kime ne nerde nicin nasil ne diyecegini bilemeden yazip okumanin ilkel yollarini `Ikinci Yeni´ ve IKiNCi CUMHURiYETCi`lere dogru dösemedeki kalemsörlerinden olarak tarihe gecen ABDÜL HAK HAMIT TARHAN…kimdir nedir nasildir; Makber örnegiyle yazinin devaminda desip didikleyecegim.

Seyfi Karaca………Mayis / 23

Seyfi Karaca
Kayıt Tarihi : 28.5.2023 14:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Seyfi Karaca