Zehrini akıttığın o günden beri,
Yüreğim üşür, ellerim titrer.
Gece mi sanırsın hüzün saatlerini?
Gündüzüme de kara bulutlar göçer.
Sarılmayı bilir misin? Sahiplenmeyi?
Yer yerinden oynasa da yine sevmeyi?
Ateşin gönlüme düştüğünden beri,
Bilmezsin, kavurur, yakar benliğimi.
Harap oldum, bağrım delik deşik,
Bu kaçıncı kalbimi vuruşun?
Başka başka hikâyelerin içinde,
Her seferinde göğsümden savuruşun...
Ötesi yok! Ölene dek taşıyacağım.
Solumda, soluğumda, sonumdasın.
Bütün harfler sensiz şimdi,
Hasretini hasretime bağladığımsın.
Bir şehrin ortasında, bir ses, bir nefes...
Göz bebeklerinden vurgun yedi.
İki kalp, bir kabrin içinde, bir kefende,
Bir varmış, bir yokmuş gibi eridi, tükendi.
Kayıt Tarihi : 6.2.2025 15:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"İki kalp, aynı kabrin içinde yaşar; birinin ölmesi, diğerinin sonsuzluğa yürümesidir."
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!