Yaşasam yine çocukluğumu;
Binbir sevgisiyle annemin,
Toz pembesiyle hayallerimin,
Korkusuyla karanlık gecelerin.
Çeksin, koparsın yine babam;
Uykumun, en tatlı derinliğinden.
Göndersin en uzak bahçemize,
Köyün ıssız sessizliğinden.
Yine, sımsıkı sarılırdım;
Bütün kaslarımla kemiklerime.
Usulca taşlar alırdım,
Korkudan titreyen, ellerime.
Islıklar çalardım;
'Mestana da yavrum mestana'
İçinden geçtiğim kadar yakın;
Asla gelmeyecekmişim kadar uzak,
Hüzün-ürperti dolu
'Kabristana'
Geçerdim dikenli çepellerden.
Korkardım yine tepelerden.
Şırıltılarla süzülüp, karanlıkta;
Kaybolan dikenli derelerden...
Sonu gelirken yavaş yavaş,
Aysız, uykusuz, gecenin.
Kırıntısı bile dökülmezdi belki,
Dudaklarından, titrek hecelerin.
Ne olurdu sanki? ...
O günler geri gelse.
Yoğursam çamurları;
Gever ağzında küreğimle.
Sulasam; kavakları,
Kaysıları, söğütleri de.
Sulasam iğdeleri,
Akasyaları, fesleğenleri de...
Burnumda tütüyor şimdi,
Çocukluğumun kayıp günleri.
Yaşadıkça; gürültülü, betonlu,
Kokuşmuş çirkinlik dolu;
Dört duvar arası,
Yalnız gecen, şehir geceleri...
Özlüyorum, anıyorum her an;
Kuru Çay'dan, Karaca'dan;
Akasyaları, kavakları, iğdeleri,
Kaysıları, söğütleri, fesleğenleri de...
Bir gün öldürecek beni,
Yalnız gecen, şehir geceleri...
27 Temmuz 1988
KONYA 01; 30
Yasal Uyarı: İbrahim Özcan'ın bütün şiirleri noter tesbitli olup, izinsiz kullanılamaz, yayınlanamaz ve ya alıntı yapılamaz; telif hakları bakımından İLESAM (İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği Uyesidir.
iletişim 90 536 293 86 38
İbrahim ÖzcanKayıt Tarihi : 28.8.2002 14:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)