Bu şehir sen olmadan uyandı bugün
Sen olmadan şehir suskun
Beyazdan bir perde kapadı yüzünü
Sen olmadan şehir bana küskün
Ben şehre.
Sen olmak istedim bu gece,
Rüzgarına vermek için kendimi,
Savrulup yıldızlara ulaşmayı,
Akan delicesine bir nehre kavuşmayı,
Dalında sen filizlenecek,
Bir çiçek olmayı istedim.
Geceler ağır geliyor bana şehirlerde,
Oysa senin varlığın tutuyor yüreğimden
Geceler seni bana uzak kılan,
Ama aynı zamanda yakın eyleyendir.
İsyana tutsam yüreğimi,
Sen gökyüzünden uzaklaşırken buralardan
Düşlerim gözlerinle taşındı
Okyanusların öte yanına
Umutlarım dalgalandı
Mas-mavi sularında.
Bir sonbahar daha akıp gidiyor işte,
Yaşamdan bir mevsim,
Bir sarı yaprak,
Dalından kopup düşüyor toprağa,
Sensiz bir eylül akşamında.
Bir koşuşturmacadır
Gecede şehri konuşturan
Ve sualsiz yankılar uyandıran
Ama ben gündüzden kulaklarımda kalan
Sesinin yankısıyla dolanıyorum suskunca.
Susuz bir ırmak yatağında
Yürüyüş gibidir akşamın yalnızlığı
Ve bir ölü gibidir temmuzun durgun sıcaklığı.
Sensiz geçen her gecenin ızdırabıdır
Ağır işleyen saatin tik-takları
ARALIK 2006
Şehir buza kesmiş bu gece
Üşüyorum sen olmayınca
Yangın yeri yüreğim
Ayazda çatlamış dudaklarıma
Dicle nehridir dudakların
Seni tanıyalı ne kadar oldu ki,
Ve görmeyeli bir o kadar,
Zifiri karanlık bir gecedeyim,
Sancılı bir bekleyişle soluklanıyorum şimdi.
Avurtlarım kükremiş bir yanardağ misali,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!