Kelimelerin gücünü anladığım günden beri şiir yazmanın sihir yapmak ile eşit olduğunu, ilham dediğimiz o şeyin evrenin yüceliğinden yaramazca ağza çalınan bir parmak tatlı bal olduğunu anladım.. O gün bugündür mucizeyi deneyimleyen mutlu ve kalem yaramazı bir şiirbazım..
İki dudak arası
Şiir
Nasıl da güzel öpüyor gece
Çırılçıplak soyunmuş
Kıvrılmış yatıyor
Yorganın altı yeni dünya
Kuantum teorisi vız gelir.
Einstein’ın E= mc2’ si ise çocuk oyuncağı…
Hatta Big- Bang teorisini bile anlayabilirim.
Evrenin sırrı kolay iş.
Bir seni çözemedim.
Gitmek yok...
Kalmak yok...
Yaşamak yasak
Konuşmak yasak
Susmak yasak
Gün olur akasyalar,sardunyalar içinden
Yaz rüzgarı taşırım eteklerimle.
Bir avuç deniz kabuğu bırakırım avuçlarınıza.
Saçlarımda beyaz köpüklü dalgalar,
Gemileri bekler.
İskelenin ucunda bir kadın.
Bir kadın ki tam arasında sevinçle kahırın.
Saçları rüzgarın çırptığı uçurtma,
Omzundan sarsılıyor denize doğru kadın.
Dudağının ucundan gülüyor.
Dünyanın bütün delileri birleşin!
Hunimiz elden gidiyor!
Riyakarlar hayatın her dalında doktora yaparken,
Kandırıkçılığın tüyoları sakızdan çıkıyor.
Bir de üfürükçüler olmasa…
Boncuklarını sıra sıra dizmiş,
Sarı, pembe, mor…
Çirkef kaldırımın üzerine, gece rengi bir örtüye.
Boncukçu…
Saat kim bilir gecenin kaçı?
Zabıtalar gitmiş, içi rahat…
Ağlamasın hiçbir çaresizlik çocukluğuma.
Ayağa kalkıp dimdik durmasını da bilir cesaretim!
Korkularımı seyrettim kış köşesi penceresinde,
Yaşama sevincini elimdeki incecik kağıt kesiğinden bilirim.
Eskiyim,heyhat!
tümdengeldim
yirminci yüzyıl elden teslim
olağan yayın akışı ego üst kurumu tarafından durdurulmuş
modifiye dünyaya
altı buçuk milyarı geçkin çöpten adamın ortasında açtım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!