yalanlar denizinin kayıp balıklarıydık sanki
gün geçtikçe dibe yaklaşıyor
hergeçen gün biraz daha batıyorduk
düşüncelerimizi çaldılar önce
sonrada duygularımızı söküp aldılar yüreğimizden
ne duygu kaldı ne de düşünce
g*t gibi kalmıştık başka açıklama yoktu
ihanetin tadını tattımı insan bir kere
gerisi su gibi gelir lakır lakır içersin
düşünmeyi özlüyordum
nasıl birşey olduğunu kestiremiyorum şuan
ama özlüyorum
öksürük döbetlerim artıyor
ama ben hala içiyorum sigarayı
ve günde iki pakete çıkardım artık
kimse ayıramadı ayıramaz bizi
o bana sadık dünyada ki tek varlık
çok yağmur yağdı bu gün
ıslandım demek isterdim
ama tektim
ıslandım
sırılsıklam ıslandım baştan aşağıya
yağmur iki şey hatırlatmıştı bana
birincisi gözyaşı
hani her gece uyumadan önce
ağlarken gözümden dökülen su tanecikleri
ikincisi ıslandık dediğim günlerin hatırası
eskiden mi güzeldi herşey
yoksa eskiyince mi güzel
anlamadığım o kadar çok şey var ki
hayat çözmesi zor bi problem gibi
içimde bir ben yaratmıştım
herşeye ve herkese kafa tutan bir ben
ve onu sevmiyordu insanlar
ama o ne sizi umursardı
nede herhangi birini
o herşeye hakimdi
sahibiydi herşeyin
tüm sahtelikler arasında
tek gerçeği oynamayı seçti
hayat senaryosuna karşı geldi
ve gerçekleri oynamayı denedi
belki de bu yüzden
kimse onu sevmezdi
siz sahte gülücükleri
o ağlamayı seçti
siz ağlanılcak halinize güldünüz
o ağlanılcak haline ağladı
adam gibi ağladı hemde
öyle saatlerce falan değil
günlerce,haftalarca,aylarca
ve dört ay oldu hala ağlamakta
nefes almayı unuttuğunu sandı bazen
ama nefes alıyordu
sizin aldığınızdan değildi
sigara dumanıydı onun nefesi
o farklıydı
siz güldünüz
o ağladı
siz yanlız olamadınız
yanlız kalamadınız
yanlız yaşama şerefine ulaşamadınız
o yanlızdı
ve baktığında geçmişe
dolardı her seferinde gözleri
yaşanılanlar için değildi pişmanlıkları
yaşanılmayanlar içindi
ve koskoca ondokuz yıl
boşu boşuna geçmişti sanki
elle tutulur hiç birşey yoktu
ne parası kenarda köşede
nede bir mesleği
çalışmasını söylüyordu annesi babası
ama o bilmiyordu nasıl çalışıldığını
tüm gün alkol ve sigara içip
yatmak istiyordu pis kokulu yatağına
pis kokusu ondan bulaşmıştı yatağa
bedeni pis kokuyordu
aklı pis kokuyordu
kalbi pis kokuyordu
o çok yorulmuştu
gözlerinden bir nehir gibi yorgunluk akıyordu
tükenmişti sanki
bitmişti ve dağılmıştı tüm neşesi
hem ukala hem aşşağılıktı
ama o her zaman haklıydı
sigarası varsa içebileceği
alkol almışsa parasının dengi
ve sıcak bir odada
sıcak hayallerle kalmışsa başbaşa
o mutluydu işte
daha ne isteyebilirdi ki
mutluluk adına başka ne biliyordu sanki
insanlar hep gitmişti
bazılarını o defetmişti
bazıları kendi istemiş ve gitmişti
ama her zaman gitmişti insanlar
ve verdiği değeride götürmüştü ondan
o değeride çalıp gitmişti insanlar
inanmakta zorlanmıştı bazen gittiklerine
inanmak istememişti
ona deli demişlerdi bazıları bu yüzden
oda herkeze deli derdi zaten
nefret edemiyordu
çünkü bilmiyordu
tüm duyguları kaybolmuştu
belki de onlardan kurtulmuştu
üzgün görünüyordu
ama görüntüyü önemsemiyordu o
asıl önemli olan düşünceydi
görüntü gelip geçici
düşünce kalıcıydı
aynaya bile hiç bakmazdı
gözlerini kapattığında kendini görür
nasıl görünmek isterse o hale bürünürdü
ve mutlu olurdu
iyi durduğu için
hala etrafında bir çok insan vardı
belki gerçeklerdi belki de sahte
ama o bunu umursamıyordu
o hala yanlızdı çünkü
milyonların arasında
yanlız başına yürüyordu bu yolda
tek başınaydı
yağmur yağıyordu
ıslanıyordu
ve umursamıyordu ıslanmayı
yağmur tanecikleriyle beraber
hüzün akıyordu gökyüzünden yeryüzüne
vücüdu sırılsıklam ıslanmıştı
hüzünle dolmuştu tüm vücudu
ne kadar ıslanırsa
o kadar hüzünle doluydu
ve kilometrelerce yol yürümüş
kilometrelerce yol ıslanmış
ve oda ıslanmış o kilometrelerde
ve kilometrelerde hüzün dolmuştu onunla beraber
o dediğim yani içimde ki ben
değildi sizden benzemiyordu hiç birinize
yoldu onda yalan yoktu içinde sahtelik
bulaşmamıştı içimdeki ben'e kahpelik.
Kayıt Tarihi : 5.10.2009 22:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!