tahtı tacı kaybetmiş adem gibiyim
ilk günah gibi
ilk pişmanlık gibi
ilk tövbe gibi
usul usul , için için sayısız kez
doğuyorum doğum sancısıyla bir boşluktan
zerreden küreye
sessizce yeşeren yabani bir menekşenin kaderi gibi
çiçek çiçek eşiğine düşüyorum dünyanın
fanusu kırılmış kum taneleri gibi
darma dağınık hayallerim
faydasız
lüzumsuz
bir oraya bir buraya savrulmuş
denize atılan bir şişe gibiyim
yıllar sonra tanıdık birine tevdi edilecek
azaba duçar hatıralar külleniyor
iz bırakmadan silinmek üzere sularımda yıldızlar
parıldamayan kör bir kuyu gibiyim
boğuşuyorum
damga vurulmuş karanlıklarla
melankolik bir udu akort edercesine
benliğimi sarıyor güçlü bir titreşim
gölge bir el dokunuyor omzuma
tiz bir sesle haykırıyor kulağıma
her şey yalan
herkes yalancı
kardan bir heykel gibi
sokuluyor yüz hatlarım şekilden şekile
içimde bir eşkıya çetesi
aç kurt gibi soluyor
soğuk dağlarıma serpilen sevdalarım
mışıl mışıl uyuyor
dualarım gecelerce
mana alemine silinmez izler bırakıyor
çizgi çizgi büyüyor sırlarım
bütün renkleriyle
zambaklar açıyor şafağın parıldadığı yerde
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 11.10.2021 17:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!