Mahşeri kalabalık düşüncelerim,
mayın tarlasında bir gül tohumu..
ömrümün en keskin virajı bu,
ölümden hiç korkum yok bilirsin...
bir yağmur tanesi olsa gözyaşın,
yüreğimde yanardağlar patlar...
Duydum ki; bu aralar çok dertliymişsin arkadaş,
yanlızlığı dost bilmişsin yanı başındaki gölgeni unutup,
aynalara küsmüş,sırt çevirmişsin karşında duran yansımana,
bilmezmisin ki senden bir sen daha yok bu yeryüzünde,
kaldır başını hadi dimdik dur eskiden olduğu gibi,
ama sakın eskileri hatırlama ve yaralarını kaşıma ne kadar tatlı olsada,
yaşadığımız her ne varsa;
pişmanlıklarımız da vardı hayatta,
asıl olan hayattı,hayatta sen
bu nasıl çıldırmış bir sevda ki;
ellerim de sen,gözlerim de sen,
ateşin kalbini yakan kor da sen....
Ellerim cebimde ağır adımlarla yürüyorum,
dilimde tükenmiş kelimelerimin sessizliğinde,
bir sığnak kurar gibi biriktiriyorum her bir şeyi,
ama sana hoşçakal diyemiyorum bebeğim....
nasıl bir hayattır bu kafiyesi boşlukta gezinen,
Hadi git,giderken;
ellerinin izi kalsın,
gözlerini kapatmadan git,
vede arkana bakmadan git,
rüzgarları arkana alarak git,
yaşanmışlıkları düşünmeden git,
Ben senden hiç gitmedim ki;
gitseydim ki dönüşlerim olmazdı,
hiç bir zaman...
yaramaz bir çocuktum,
birazda huysuzdum...
bilmediğim yollara vurdum kendimi,
Sen yaşarken bu şehirde
dudaklarının arasından çıkan
her nefesinde ben varım,
unuttuğun her ne varsa
yaşadığın bu ömründe
hafızanda ben varım,
Kızıl güller topladım alevler içinden,
göz yaşlarımla büyütüp,tomurcuklanacaktı,
anlamsızca karalanmış binlerce satır,
sonra bilindik aynı yüzler saracaktı etrafını,
bir sahte gülüşe sığdıracaktın ömrünü,
siyahla beyazı ayıramayacaktın birbirinden,
Alışma bana,
ne yapacagım belli olmaz,
bugün varım, yarın birden yok olurum...
Dokunma bana,
kapanmamış yaralarla doluyum,
canımı acıtma bi yara da sen açma...
Kırkıncı şiirimi yazdım
zamanı hiç problem etmeden...
kırık bir kalple,sesim mono,
duygularım sarmaşık....
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!