yağmuru avuçluyorum damla damla
bir buz tanesinin erime sevincinde
yüreğimde zemheri yangılar
alev alev kor bir aşk
yandıkça yanasım geliyor.
O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.
bir şafak türküsü var dilimde
sözlerini hiç ezberleyemediğim,
çocukluğumun gözyaşlarını
dizlerim ve dirseklerimde taşıdığım
silinmeyen yara izlerimin hatırasında mırıldandığım...
Bir şiir yazmak istiyorum sana;
İçinde aşk olmalı, biraz seni, biraz beni anlatmalı,
Sesini duyduğumda bir bebek gülümsemesi yüzümde beliren,
Tarifi olmayan ve kimsenin gitmeye cesaret edemediği bir uzaklıkta
Düşlerde şekillenen ve kalpte yeşeren bir amonyak çiçeği gibisin...
Ellerimi uzatmak istiyorum sana kıyamıyorum incilirsin,
Geri dönüşü olmayan bir yola girmişiz son sürat,
önümüzde sonu olmayan bir hayat,
arkamızda gölgemiz bile yok,
cebimde o hiç sevmediğin sigaramla
duman duman kopuyorum senden,
sahte gözyaşlarına hiç gerek yok,
Uzaklardan bakıyorum çatık kaşlarına
kaçamak bakışlar bunlar zamansız,
sisli bir İstanbul sabahının,sonbahar ayazında,
dudaklarımdaki erozyona sebebiyet...
sende büyütmeye çalıştığım gençliğim,
Renklerin tüm tonları kullanıldı,
biraz parlak,biraz mat tı
yoksa kara kalem çalışmasımıydı yaşananlar...
aşkı elinde tutamayan,aşk adamı olurmu hiç,
bilmezlermi ki; ayrılıklar da aşka dahildir...
bazen kırk yaşında oluyorum bazen yirmi,
Ayrılık aşk gibi
alışkanlık dert gibi
son bir kez baksan
ve gözlerin konuşsa,
herkes sussa,
gitme benden desem...
Bazen bir gülüş,bir bakış ararsın,
beklentiler içinde yitip gidersin ama yitirdiğin sadece zamandır...
sonunda yanlız ve soğuktur yüreğin,
ne beklenen sevgili gelir ne de yitip gidenler,
avuçlarında kalır dikenler ya da yüreğinin içinde,
kanar kanar.......
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!