Bir sen,bir ben;
Ben sen,sen ben;
Bende sen,sende ben;
İki kişi bir beden...
Yeşilköy’de gün doğuyor.
Bir adam,
kayalara çıkmış balık tutuyor.
Alaca karanlıkta martılar uçuşuyor,
Ahlarla bağrışıyor.
Hafif bir lodos esiyor,
Birisi,
yılların tecrübeli balıkçısı.
Diğeri,
denizlerin amansız acımasız canavarı.
İkisi de,
bulundukları diyarın amansız avcıları.
Kar yağıyor,
Ayın şavkı karlara vuruyor.
Bozkırda bir aygır,
Karlar üzerinde koşuyor.
Adeta karlar üzeninde uçuyor.
Yeleleri rüzgarla uçuşuyor.
Geçmiş zamandaki,
Maarif vekili.
Yönetmek için vekaleti.
Bulmuş en kolay çareyi.
Demiş,
Ne güzel yönetirim maarifi.
Yurdumun
Üstünde kara bulutlar,
Esiyor soğuk rüzgarlar.
Ulusal kaynakları,
Babalar gibi satanlar;
Mustafa Kemalin emaneti,
Ilık bir Ocak günü,
Taksim meydanı'nda
Güvercinler uçuyor.
İnsanların,
Ayakları arasında dolaşıyor.
Ürkek,tedirgin,ama cesur...
Karanlık bir kuyudayım.
Üşüyorum,
Yalnızım…
Sesleniyorum,
Sesimi duyuramıyorum.
Yusuf misali bekliyorum,
Lübnan'da,
İsrail bombardumanında,
Yıkılan enkaz altında,
Lübnanlı bir çocuğum ben.
Bir tarafta hizbullah,
Arkasında,Acem molla.
O,
Kitap okuyordu,
Düşünüyordu.
Bir gün,Kapısı vuruldu,
Sonra kapı kırıldı.
Siyah gözlüklü,
SÜPER...