Mineciktin
Gözlerin yeni açılmış
Yalpalaya yalpalaya yürüyordun
Annenden ayırmışlar
Yetiştirilmen için
Bana teslim etmişlerdi seni
On beşinde seni ettiler gelin
“Sebep nedir “diye sormadın anam
Gelinlik ederdin, hep sustu dilin
Karşı gelip gönül kırmadın anam
Çuval çuval buğdayları öğüttün
Uzak dur bizden be hey uğursuz!
Bizim yaylalar da otlayamazsın!
Kaybedip kendini olma şuursuz
Yersin bir darbe toplayamazsın!
Rehberin ilimdir şeyhe bağlanma
Gözyaşı acı ile bitirdik yılı.
Yeni yıl da acılar dinsin isterim.
Fakir, fukaranın perişan hali.
Artık yüzleri gülsün isterim.
Silahlar susmadı, yürekler yandı.
Yıllar yılı hep peşinden koşarak
Aşılmayan dağ, tepeyi aşarak
Bazen sendeleyip, bazen düşerek
Yoruldum sayende kına yak kına!
Dünde kaldın, bakamadın yarına
ÇİĞDEMLER NAZLIDIR!
Çiğdemler nazlıdır!
Bir çalı
Bir taş dibinde
Boynu bükük
Kırk yıl öncesine,
Döndüm geriye.
Annem çökelek,
Basardı deriye!
Güzün gönderirdi,
Kız Gülperi’ye!
Herkese güvenme, dostunu tanı
Her gördüğüne alaka olma
Yola çıkmadan düzelt rotanı
Fırtınaya tutulmuş bir taka olma!
Garibanın yanında al şu yerini
Sevdiğine sahip çıkamayanlar
Oturup karalar bağlamasınlar
Sevginin selinde akamayalar
Küçük dereler de çağlamsınlar!
Avare avare dolaşıp durup
Mavi denizlerde yüzdükten sonra
Vallahi İstanbul çekilmez imiş!
Kumsal da güzelleri süzdükten sonra!
Vallahi İstanbul çekilmez imiş!
Ne gam, ne keder, yoktur bir tasa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!