DİYE DİYE
(Karacaoğlan gibi)
Gönül seni bilmem neyleyip n’etsem
Yalvardın o yare gel diye diye.
Kolay mı ellere bırakıp gitsem
Gurbet elin mihnetinden, derdinden,
Divâne dolaşan yele dönmüşüm.
Medet gelmez bir Allah’ın ferdinden,
Ağlaya ağlaya sele dönmüşüm.
Dert kervânı sıralanmış geliyor,
GİZLİ x
Mana içinde mana sır içinde sır gizli
Galeksiler arası kaç milyar asır gizli
Senelerin ardında esir kalır anılar
İstenmeyen kâlb de eğlenmek olmaz,
Gidiyorum işte el vedâ gülüm.
Akmayan pınardan aşk tası dolmaz,
Gidiyorum işte el vedâ gülüm.
Israrımın bir mânâsı kalmadı,
Başım kazan, aklım volkan,
Yeryüzü dar düşlerime.
Gelir çatar öyle bir an,
Basar efkâr düşlerime.
Mekân kasvet, meydan kasvet,
Aklıma gelmeyen geldi başıma,
Bir zalim güzelin eline düştüm.
Nasıl çıktı anlamadım karşıma,
Saçının en gizli teline düştüm.
O güzelin gül yüzüne vuruldum,
Doğarken tek doğar,tek ölür insan,
Böyledir töresi,huyu dünyanın.
Törpüler hayatı fermân-ı kader,
Sürer gider hayı-huyu dünyanın.
Hayat ile sürer iken cengini,
İstanbul boş güzelim,İstanbul tenha.
Hayâlin dolaşıyor sadece.
Ve hayâlin el ediyor ard arda.
Nefesini duyuyorum denizde,
Bir Beşiktaş tasın, bir Üsküdar’da,
Üsküdar duman duman,
Çok uzak seferden gelmişte yorgun,
Kalesi içini döker Afyon’un.
Kaç kavme yurt, vatan, barınak olmuş,
Mermeri hep başı çeker Afyon’un.
Anadolu vatan olalı beri,
Bitsin artık bu kin, bu fitne dursun,
Dökülen kan bizim, ölen can bizim.
Düşmana yönelsin atılan kurşun,
Polis bizim, asker, komutan bizim.
Şer şebekeleri sarmış dört yanı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!