Selası çekildi, koymuşlar suyu,
El-Hükm lillah kazan tüttü dediler
Hoparlör anonsu Zemheri Ayı,
Yıllarca yatakta, yattı dediler.
Ne çeker kulları nefsin elinden,
Sıralı engeller dağlar bedenim
Ömrünü çöllere sürde görelim.
Öykülü dramlı çoktur nedenim
Altmış sekiz yıla varda görelim.
El zaneder eli dörtçeker yaşar
İnsan sağlığının,bedeli olmaz,
Tansiyon bir çıkıp,birde düşüyor.
Her şey daim aynı,kararda kalmaz,
Dünyanın yükünü,almış taşıyor.
Hastalık sarınca,bedeni yorar,
Duruşmaya ara verdim arkadaş,
Derdini meydana süren sürene.
İmamın suçu ne sordum arkadaş,
Bir soru bin cevap veren verene.
Müştekiye sordum şikayetini,
Evi barkı sarmış,fareler kaynar,
Yol oldu kilerim,oydular beyim.
Kedi ahbap olmuş,fareyle oynar,
Buğday ambarımı,soydular beyim.
Çobanla tazıyı,tuttum kârıma,
İnsanlığa oruç ayı,
Allah için gelir gider.
Kulluğunu yaşayanı,
Ecir ihsan alır gider.
Kur’an okur nice diller,
Adem Havva ile,ümmetin soyu,
Bağban gülü besler,kol alır gider.
Her şey sana bana, daloğlu dayı,
Er kalkanı erken, el alır gider.
Büyütür beslersin,cana kıymadan,
Şehitler ölmüyor, bilip inandık,
Ya şehit ya gazi deyipte geldik.
Kutlu rüyalara, sevdalı yandık,
Şerefli şefaat, duyupta geldik.
Küresel kahpeler, yemlenir dağda,
Ahir zaman hüküm, vakti gelince
Sur üfler İsrafil, duyulur bir gün.
Yıldızlar sökülüp, gök dağılınca,
Göz kırpacak kadar, sayılır bir gün.
Batıdan doğunca, güneş ışığı,
Oku vasfı halin saman artığı,
Kara bulut kasırga yora kalasın.
Asaleti akrep beze sardığı,
Yılan çıyanların cıra kalasın.
Üç hokka beş dirhem ayar bedeni,
Sabah erken kalkar,tarla sürerdin,
Yer içer dinlenir,sonra gülerdin,
Kişneyen dor atı,gider yemlerdin,
Baba niye geldin köyden şehire
Güler eğlenirken,koşar dururken,
Yaşlılık geliyor,var yavaş yavaş.
Çağlayan damarlar,kanı kururken,
Yaşlılık demine gir yavaş yavaş.