-Siyaset ciddiyet ister-
Bir zaman öncesiymiş, iki rakip dövüşmüş.
Hakaretvari sözle birbiriyle sövüşmüş.
De Pe heceleriyle, dövüş son bulmuş ama;
Bu sefer birliktelik, komediye dönüşmüş.
-Bu söz alkışlanır-
Moşe Katsav, Türkler'e, kural koyalım, dedi.
Yahudi ve Araplar... sulhü bulalım, dedi.
İslam, terör değildir; inandık kabul ettik;
Doğru usül ne ise, ona uyalım, dedi.
-Seçime on gün kala...-
Politik tipli lider, astı yüzü, ah! dedi.
Meydanlara çıktı da, hedefimde cah! dedi.
Rakip hizbi çok kötü tanıttı vatandaşa;
O partiye oy vermek, kötü ve günah! dedi.
-Böyle diyordu:-
Umut yüklü hayalim, ülküdaşlarım için!
Eşim, dostum, kardaşım; arkadaşlarım için!
Ay-yıldız'ın altında ömür geçirdim ancak;
Ömrüm bitecek ise, vatandaşlarım için!
-Tek başına yapamaz-
Adam, hangi babaya, varlığını yasladı...
parça parça zehirle, insanları haşladı.
Otosuyla sıçradı, çekirge gibi, adam;
Ummadığı zamanda, polislere tosladı.
-Hulki Cevizoğlu sahneye çıktı:-
Yasalar var ortada, uyanlar yokta, dedi.
İşlemler çarpık-çurpuk, işleyen şokta, dedi.
Bir baktı siyasete, yabancılar döllemiş!
Fikir yok. Hedef nanay. İbretlik nokta dedi.
-Özdemir İnce yakınıyor-
Kimi kişi, laf diye, palavraları sıkmış!
Boş sözü fikir yapmış, fikirsizlere tıkmış!
Ulema gözde imiş, bazı kişi nezdinde;
Mütefekkir şeklinde, düşünürcüler çıkmış.
-Üniversiteliler için bu isteniyor...-
Özgürlük libasını, çok da rahat giyen var.
Her canı çektiğini sakınmadan yiyen var.
O kadar çok ister ki kıyafette özgürlük;
Her manadan tişörtü giyen olsun diyen var.
-Duanın zamanı gelmiş-
Ülkemde, muhtaç iken, yağmursuz anlar varmış
Hasrete dönüştüren karsız zamanlar varmış.
Kuraklık, yakar imiş Ülkem'in toprağını;
Dua için kalkana, şaşıp bakanlar varmış.
-Sorun çözücüler çalışıyor! -
Önce sorun görülüp, resmi çekiliverdi!
Renklerdirme yaparken, boya dökülüverdi!
Başörtüye baktılar önünden ve ardından;
'Başın örtüsü' diye, ismi değişiverdi!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!