bilmek seni özlemek
sevgilim
bilmek soluduğum nefesin
her bir havacık tanesinin
sen olduğunu
mezar diye bir yeri bilmek sevgilim
küçücük bir şeyler büyütür insanı
her doğuş küçüktür
az verir büyütürsün
azar azar büyür insan
değer yargımız bizi ayakta tutan
yazdığım anlaşılmadı
anlattığım sa tutmadı
anlatılanlar sa benle uyuşmadı
yazgım olmadı
yazgıya uymadım
sırtımda çok bıçak darbesi var
mont diye giyim ısındığım
dostum var sandım
akan kanım mış beni ısıtan
dost diye sırtıma aldığım
sıcak tuttuğunu sandığım
temel attım her kezin gönlüne
sıva tutmadı hiç kimsenin duvarı
taş üstüne taş tutmaz
taşlaşmış sa her kez
insanlığın değeri ne
insan yaradılış ta duygusunu yitirmişse
ettim mi, karşılığını gördüğüm
yaşadım mı ettiğimin verdiğimi
karnım ağlar yüreğim susar
dostum ağlar
bedenim susar gözüm kör olur
körlüğün eseridir bunlar tuttun mu insanı
gördüğüm güzelliği yok eden
katkımla kendimi yok eden
seni gören her gözden silen
buldum sandım savurdu gitti kader
neye benzediğini bilmeden
biz ayrı gayrı kalp küsmüş
iki dağ bir köprü aramız böyle
başkası bizimle kavuşur
altında nehir akar üstünde
bulut
iki dağ bir köprü senle ben
gece karanlık bene bana küs
yıldızlar kendini aydınlatıyor
ay sa dünyaya küs
gece karanlık gündüz küsmüş
güneş doğmuyor geceyi cezalandırıyor
bende küsecek zamanı buldum gece vakti
soma sobayı yaktı
soma kendi kömürüyle yandı
soma yanarken kendi acısıyla
bir yürek olmamız yetmiyor
ateşi söndürmeye
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!