İbrahim Çelikli Şiirleri - Şair İbrahim ...

“-da(h) a dün gibi gözümün öğünde, işdeci(hi) ki
bobam ıramatlık;
hu merdimen daşına oturup da
kesere sap düzerdi
dörpüyü bırakır, cam gırığıynan alışdırıdı
anam hurada yayık yayar

bir karışlık çeliği, eldeki sopayla
bir elinle tutup,
yumruğuyun üstünde tutup
deyneğin ucunda
yere zipleyerek
nöbet taşının üstünde

=’http://www.antoloji.com/siir/media/53/www_antoloji_com_586853_446.JPG’

Kış günleri

ilk önce kollarımızı yana açar,
karın en güzel yerine sırt üstü yatıp
kara şeklimizi verirdik
olmadı birbirimizi kara belerdik

biraz cesaret olan oğlanlar
karanlığa aldırmaz
köy girişinde beklerlerdi
yoldaşlarıyla
olanı-biteni
konuşa-konuşa

“-köylünün tecarata ne aklı ereer,
ne de parası yeter
emme! kim ne derse desin
köylü eyi amelelik eder

bize deycekler ki “-oğlum şoo daşı ğetir”

desenler

“-anam ıramatlık varıdı
daaa.! bi ğözel ısdar dokurdu ki,! ta öyle
aklından ederdi yanışları
bu ne “gül”, bu ne “darak”,

fakir ise dutdurmuşdur bi namıs davası
pisi-pisine geder niyazi ne şehit gabil olu,
ne de gazi emme dikguyrukludur hıyarağası

fakiri patişah yapsalar
önce bobasını asar

“-“çıranın suyu” diş enginine,
“kekik yağı” romatizmaya
“tosbağanın eti” kansızlığa
“ardıç gıliği” ne bileyin neye,
neye
neye

Macar Odasının hanayında saltıkçılar
yayınırdı
yayılır etrafa kazaklar,
basmalar,
eşarplar
aşağıda yüzükçü körük çeker