Odamda yalnızım yine bu gece
Hüzünlü bir müzik kulaklarımda
Eski albümleri karıştırıyorum
Derin bir nostaljideyim fotoğraflarda
Uzun süreden sonra elimde bir resim
Uzun süren aramamda
Aradığımı buldum, seni
Evet seni buldum ve bil ki
Seni çok seviyorum birtanem
Yıllar boyunca beklediğim
Malazgirt'te 'Alperen' idi adım
İstanbul kapısında çeri oldum
Kuvva'da Ata'mın izine vardım
Adımı sorarsan Mehmetçiğim ben
Alparslan, Fatih ve Yavuz Selim
Sahipsiz bir akşam üstü, her zamankinden
Sessizce yola çıkmak üzereyim
Ne senden haber var, ne gittiğin ilden
Dokunma zaten ağlamak üzereyim
Sokaklar karanlık, caddeler gaddar
Ölümün başedilmez pençesinden
Dağların ötesinden yer dibinden
Karanlık korkunç gölgelerin içinden
Bir tutam çiçek getirdim sana
Gökyüzü mavisi gözlerinde
Maziyi aradım içimde bu gece
Gönül dehlizimin karanlıklarında
Adın dilimden hiç eksilmeyen hece
Bir ışık bakındım hüzün tufanında
Acaba kimlerin unutulmuş ismi
Bir zamanlar yosun tutardı
Ağaçların yüzeyi
Sordum babama neden diye
Kuzeyi gösterdi
Bir zamanlar şimşek çakardı
İstanbul’u özlüyorum her akşam
Tarih kokan o sokaklarda yürümek,
Kozmopolit havasını tatmak,
Onun havasını koklayıp, onla yaşamak istiyorum.
Ve İstanbul’u özlüyorum bu akşam
Bir bahar akşamında başlasaydı aşkımız
Bana bakışlarında ışık mı olacaktı
Anladım ki hayalmiş tüm yaşadığımız
Biz farklı olsak bile farklı olmayacaktı
Buluşulmazki asla farklıysa yollarımız
Bu sabah erkenden düştüm yola
İstanbul'u sis almış
Üşüşmüş azıcık yeşiline
Kimisi betondanmış.
Şairine ilan-ı aşk ettiren şehir
Kaybolmuş egzoz karalarında
YÜREKTEN GELEN HER KELİME HAZİNELERDEN KIYMETLİDİR...
TEŞEKKÜRLER...