ABD’ye kul, köle olmuş,
İngiliz’in, İsrail’in yaltakçılığını yapan,
Birleşmiş Namertler Topluluğu!
İnsan hakları diye yırtınan insanlık düşmanları…
Dinlerin kardeşliği,
Saat altıyı on geçe servis yola koyuldu.
İçerisi memurlarla doluydu.
Kimi kara kara düşünürken,
Çoğu sohbete koyuldu.
Kimi, geçim derdinde,
Kimi, terfi peşinde,
Dumanlı dağları kaykılmış arkaya,
Cascavlak tepeler kanayan yara,
Gelecek bugünden kara mı, kara,
Bir fidan da sen dik ormanlık görünsün,
Bir dalını kesenin boyu devrülsün.
Her yıl haziranın son haftasında,
Hamza Sultan Velinin sofrasında
Dostluğun, kardeşliğin ortasında,
Birliğin temeli olsun bu şölen.
Her yer donansın yeşile, al’a,
Sen, sadece bendeki seni değil,
Duygularımı da öldürdün.
Başkalarını güldürürken,
Beni süründürdün.
Sen, sevgime ihanet ettin,
Bulunmayanı bulmak ister hayâl,
Görünmeyeni görmek ister hayâl,
Bilinmeyeni bilmek ister hayâl,
Saklı yüze tutulan aynadır hayâl.
Zamanı durdurmak ister hayâl,
Beyazı mı, sarısı mı, al’ı mı?
Kime sorsan birisi çok özeldir.
Biri siyah sever, biri kırmızı,
Yedi rengin hangisi en güzeldir?
Beyaz, günahsız; yeşil, bahar kokar,
Her sabah erkenden kalkıp ayağa,
Servis yolu beklemek, huy oldu artık,
Giyinip, kuşanıp çıkmak sokağa,
Vazgeçilmez bir yol oldu artık.
Kravat boynumdan hiç eksik olmaz,
Olmayan demokrasinin süslü beşiği,
Semeri altından Amerikan eşeği,
Yıllardır kan dökerek döndün köşeyi,
Semeri altından Amerikan eşeği.
Güçsüzlerin mekânına serersin döşeği,
Ağzımız bağlandı Allah aşkına,
Diller sustu, kelâm söylemez oldu.
Nevrimiz döndü, döndük şaşkına,
Eller sustu, kalem söylemez oldu.
Gökten Melekler indi, kapılar açıldı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!