Bu aralar benim kafam dağınık,
Hem dağınık hem bağrım yanık,
Dünyam mat gözlerim bulanık
Ne ettim neden bu hale düştüm.
Dostlarımdan koptum ırak kaldım,
Yirmi ocak perşembe yazılıydı takvimde,
Tuzak kurulmuştu bir kaç sokak ilerde,
Birileri bağlanacaktı bir iki saat içinde
Bilmiyorduk habersizdik bu tuzak işinde.
Sabah saat on bir buçuk sularıydı,
Adım Cüneyttir benim,
Şoförlüktür kaderim,
Şu Türkmenin yolunda
Fordumla taş çekerim.
Direksiyona geçerim,
Ant olsun ki bu olayı atlatırsam,
Başımdan defeder de unutursam,
Yokluğuna alışır tahtıma oturursam
Âşık olmam daha sevmem kimseyi.
Kurtulursam bu vicdan azabından,
Bir gün Hamide bana var mı dedi internet,
Var dedim ne duruyorsun dedi ha gayret,
Daire ara ama giriş kat olmasın acele et
Dur dedim hatun sabırlı ol biraz sabret.
Başladım aramaya sabah kalk akşam yat,
Durduk yerde ne oldu,
Dayı yeğene doldu,
Sınırlar gerilince
Birbirlerini vurdu.
Hısımken hasım oldu,
Türkiye’nin metropolü İstanbul ili,
Seni bana dost eyledi etti sevgili,
Adım senin hatırandır kalemin dili
Unutmadım unutamam güzel cemali.
Bu âlemin yabancısı acemiydim hızandım,
Yıllar önce hangi cehennemdeydin,
Kör müydün neden beni görmedin,
Gözünü açsaydın etrafı gezseydin
Ölür müydün beni görüp sevseydin.
Uyuz delisin işte eve kapanmışsın,
Ben denizi sevdim deniz gözlüyü değil,
Denizi sevdim denizde yüzmeyi değil,
Denizi sevdim sahilinde yürümeyi değil
Kara gözlü denizi sevdim başkasını değil.
Dağları sevdim dağlarda yaşamayı değil,
Bak şu kızın kolu boş,
Sevdalıysan ona koş,
Hak’tan inancın olsun
Öpmesi her şeyden hoş.
Ben susuzum karnım tok,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!