Eskiden bir Huzni vardı,
Tüm evleri o yapardı,
Yardıma ilk o koşardı
Köyden kopardın İstanbul.
Hamarat bir eşi vardı,
Ben de şu insanlar gibi,
Sevilip de sevilmemi,
Ağlamayıp hep gülmemi
İsterim elimde değil.
Haftada bir seni görmek,
İstanbul’da gün geçiyor,
Mevsim nedir bilinmiyor,
Yazı kışı hep dumanlı
Hiç güneşi görünmüyor.
Güneş binaya vuruyor,
Amca kızı nerdesin?
Bağda mı evde misin?
Gel de bir sarılalım
Kıskananlar çatlasın.
Çok özledim gel bana,
Düşenin dostu olmaz,
Bir düşsen kimse bakmaz,
Yerler de sürünsen de
Elinden tutan olmaz.
Her güleni dost sanma,
Bugün kına gecesi,
Damadın eğlencesi,
Bekâr dostun neşesi
Çalın oynayın dostlar.
Damat kimdir adı ne,
Ben gelmişim Asker’e,
Sizden ırak ellere,
Bunu hep söylüyorum
Gelir mi hiç teskere.
Nöbetim dere başı,
Temmuz iki bin yedi,
Gel de göreyim seni,
Hayalinle yaşadım
Rahat ederim belki.
Üç buçuk yılın sonu,
Yârdan sıladan mektup gelir diye beklerdik,
Hiç sıkılmadan hasretle yolunu gözlerdik,
Bak postacı geliyor türküsünü söylerdik
Postacı kardeş eskiden seni çok severdik.
Hergün borç makbuzları getirmenden usandık,
Âşıkların gözüsün,
İki sakım üzümsün,
Sanma ki unutmuşum
Her zaman ilk sözümsün.
Ağaç meyvesiz olmaz,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!