Bazen
insan bazen kendisinin
hatıra defteridir
İnsan
kendini en iyi
sevgilinin gözlerinde
ya da ne bileyim işte
bir yağmur damlasında
toprak kokusunda
bir çocuğun tebessümünde
bir son nefeste görebilir
Bazen
dünyadaki tüm çocukların
dualarında sana yer verdiklerini
bütün güzel şarkıların
aslında sana söylendiğini
güneşin her sabah
adının baş harflerini aydınlatmak için doğduğunu
düşünüyorum
İnsan
kaçta kaçına sahiptir dünyanın
kaç parseldir insanın iyi niyeti
sen sevgili,
hangi yalnızlıklarda büyüttün merhametini
sesine yuva yapmış güller mi var
neden huzur denen özlemi insanın
senin kucağında uyuyor bir bebek gibi
Bazen
hayatımın tüm o an'larının
seni doğurduğunu düşünüyorum
attığım bütün adımların
beni sana getirdiğini
ve şükür
ve şükür ya rabbim
sevgili, ki ne güzel nimetsin sen
nasıl bir lütfu allah'ın
bir güvercinin su içerken
başını gökyüzüne kaldırması gibi
Bugün mektuplarına kitap okuyorum
bugün hayatıma dahil ettiğin her şeye
çocuklarımız gibi bakıyorum
Bugün cuma
şeker veriyorum bir çocuğa
bir resim defteri gibi
renklerine dönüyor hayat
çizgi filmlerdeki kadar özlediğimiz;
hayat,
ziyaret etmeyi unuttuğumuz yaşlı bir akraba sanki
biz başkalarının hayatlarında kiracı
ölüm adında bir çocuk büyütüyoruz
Bugün saatler sabırsız
yüz görümlüğü istiyor dakikalar
çocuklar utangaç gülümsemelerle bakıyorlar yüzüme
sakladığı bir şey var benden hayatın
bildiklerimin ne kadarından vazgeçmeliyim sevgili
öğreteceklerinin ne kadarına talip olmalıyım
kaç pencerem olmalı güzelliğini evime doldurabilmek için
kaç filiz vermeliyim
beni büyütebilmen için
Bugün bahar;
erik ağacımı öldürdü diye kızıyordum kar tanelerine
bugün
çok mahcubum sabır denen nimete karşı
bugün sağ tarafım erciş
sol yanımda çorum var
istanbul gözlerimin içine bakıyor
bir martının telaşını paylaşıyorum sabah simidinde
bugün dünyanın en güzel günü
hayatımın tek günü bugün
İnsan
bir gün yaşıyor
bütün anıları insanın,
bir kelebeğin kanadına sığacak kadar
sen sevgili,
dünyanın en güzel resmini çiziyorsun sanki
ellerinle tanışan her tuval
resimli bir çocuk kitabı gibi
hani bencilliğimiz henüz bizden büyük değilken
küçülüp içine girebileceğimizi sandığımız kitaplar gibi
Ben, bu sabah
bir ayakkabu boyacısıyım sokağın başında
bir dilenciyim cami avlusunda
korsan kitap satıyorum beyazıt meydanında
ben bu sabah,
artık isimleriyle seslendiğim kuşlara yem veriyorum
erik ağacı ile sohbet ediyorum
senden bahsediyıruz uzun uzun
bu bahar sırtımızı birlikte yaslayacağız gövdene diyorum
seviniyor, birkaç beyaz çiçek döküyor avucuma
Bu sabah,
bir inci fefaliyim ben, serin dularında van gölünün
sıcak ekmek kokusuyum
bir gazete haberiyim
bir bardak suyum ben bu sabah,
karşılığında hayır duası alınan
Bu sabah,
insanları mutlu eden her ayrıntıyım ben;
huzur sunan bir sebil; kim bilir
Çünkü bu sabah,
farkındayım hala senin,
aşk diye heceliyorum tüm isimleri
çünkü bu sabah utanmıyorum
insanların selamsızlıklarından
umutlaştırıyorum gözümün değdiklerini
Bu sabah bu şiiri yazıyorum sana,
çünkü, yarın olmayabilirdik hiçbir beyaz sayfada.
Kayıt Tarihi : 1.3.2013 19:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
'Bu sabah bu şiiri yazıyorum sana,
çünkü, yarın olmayabilirdik hiçbir beyaz sayfada.'
TÜM YORUMLAR (2)