Huzur; bir parça mutluluk,
Neden üzerler kendilerini?
İnsanlar; Her bir yere savruk,
Hayat,onlar için zebani labirenti.
Soğuk savaş sıçramış her bir kimseye,
Kendini tanrı sanar olmuş mahallenin hocası bile.
Hiç çabalamadan kurtulmaya çalışıyorlar,
Zorbalık yapıp,saygı duymayanlar dinine.
İnsan; birkaç kilo et,
Neden saplarlar süngüleri?
Savaş; bitmek bilmez illet,
Bir metalle getirir ölümleri.
Karman çorman olmuş biçare kafalar,
Devletini ezer olmuş vatansever zatlar.
Gözleri görmez,elleri vurduğunu hissetmez olmuş,
Annesine vurduğunu idrakı almayanlar.
Ferahat; gerçek tatminat,
Kime bağırıp çağırırlar?
Nefis; bağlanmaz musallat,
Her dediğini koşulsuz yapanlar.
Biri diktatör,biri katil,biri azılı şeytan,
Ne suçu var üstüne bastığın bir mazlum hayvan?
Tüm duvarlar yıkılmış,içindeki canla beraber,
Belki hiç mezarı olmayacak,bir hiç uğruna yerde yatan.
Ölüm; ansızın değişen boyut,
Niçin yaptın,suçu neydi onun?
Tabut; her bir insana konut,
Kirlettin elini,senin belli yolun.
İnsanlar,neden hep savaş,barış yok bu dünyada?
Kimse birbirini görmez olmuş,biri dağda(!) ,biri bayırda.
Sarılıp dostlukları şahlandırmak varken elinizde,
Kardeş olun,dönülmeyecek bu dünyaya bir daha.
Kayıt Tarihi : 9.4.2013 21:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!