Ah töre
Adin batsin emi…
Ne ocaklar söndürdün
Dogmamis kiz bebekleri,
Gelincik misali körpe genç kizlari
Kara, kapkara topraga gömdün,
Yüzler ahhh o güzel yüzler
Kimi zaman sahte,
Kimi zaman gerçeğe yakın
Ama hiçbir zaman gerçek olmayan
Yürek,
Seni asla affetmeyeceğim
Yaşadığım sürece,
Nefes aldığım müddetçe,
Seni, seni asla affetmeyeceğim…
Hiç mi insafın yoktu?
Gece karanlıktır
Zifir gibi, katran gibi karanlık
Garip bir hüznü barındırır karanlığında
Sokak lambaları ışık olur
Karanlığın yalnızlığına
Yıldızlar çabalar aydınlatmak için
Bu akşam toplandık
Üç beş arkadaş,
Bir dost meyhanesindeyiz…
Hepimiz içiyoruz
Kimimiz mutluluğa kadeh kaldırıyor,
Kimimiz yeni mutluluklara,
Zalim fırtınalarda dingin deniz olmak
sana mı kaldı yüreğim?
Milyonların derdini, vurup sırtına yüklenmek
Sana mı kaldı yüreğim?
Adam gibi adamların bulunmadığı bir dünyada
Adam gibi olmak sana mı kaldı yüreğim?
Var mısın?
Kuruyan, çöle dönen kalbime tomurcuk gül olmaya?
Var mısın?
Kaybolan umuduma ışık olmaya?
Var mısın?
Sevgisizlik çölümde su olmaya?
Bir bilinmezlik denklemi gibi yaşam
Acı sarmış her yanı
Umutsuz, mutsuz…
Her dönemin acı fotoğrafı gibi
Donuk ve siyah beyaz yaşam.
Karlar düşüyor yüreğe
Neredesin ey yar?
Düşlerimin haylazı, hayallerimin yetim çocuğu,
Hangi diken dil desin?
Dokunmaya, bakmaya kıyamadığım ey yar,
Gözleri kalbimde ama benden çok uzak yar
Acıyı, zalimliği zulmü bahşeden yar
Bildim içindeki kasırgaları,
yakıp yok eden yangını,
Çok tanıdık geldi
Bakan ama içten gülmeyen
Sevgiye aç derinlikler…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!