Sevda Hüzün Kokar Şiiri - Poyraz Can

Fırtınalar incitmişti kelebeğin kanadını.
Avucumda küllenen ateş.
İçimde yanan bir kor.
Dudağımda acı bir hüzün.
Çiçeklerin kan ile üstü örtülü.
Bulutlar ağlarken yüzünde gülüşü gördüm.
Dilinde biriktirdiğin paslı sözler.
Yanağında akşamdan kalma günahın gamzesi.
Gözlerinin rengine bilmem kaç mevsim değdi.
Karanlığın sırtında kaç masum sevda yıkıldı.

Gül bahçemi dikenler sardı.
Küfre sayıldı adına yazılan şiirler.
Kalem yazdı kağıt ağladı.
Yaşanmamış hikaye yeniden başladı.
Yine Çalındı ceplerimdeki gülüşlerim.
Yine hüsrana uğradı, nazende düşlerim.

Zamansız bir intihar gibi düştün yüreğime.
40 yıllık mazi kırılmıştı, en sağlam yerinden.
Ilık bir rüzgar gibi dağıldı nefesin.
AŞK, derin bir uykuya daldı.
Oysa ki Güneşi eriten yangın vardı içimde.
Aşinaydı gönlüm ateşin koruna.
En kızgın alevleri göğsümde taşırdım.
İlk baharım hiç gelmedi.
Kurtçuk dadandı, kurudu gülistan.
Goncalar bile ülkesinde nefessiz kaldı.
Sen Hangi hayrın anahtarına şer oldun.
şimdi ; yeşilin hangi tonu değecek tenime.

Üşümüş, ayazda kalmış hayallerim
Yüreklerde çiğ sevda pişirilmiş.
Unutulmuş, anılara saklanan fotoğraflar
Kıyamam dediğimiz her kare, silinmiş hafızalardan.
Yıkılmış, içimdeki kumdan kaleler.
Çoktan terkedilmiş Ayrılığın meskun mahali.
Serde akıl kalmadı, kurak düştü gönlüme.
Açamaz olmuş dağlarında, bir çiğdem, bir nergis
Sevda Hüzün kokar, baharın küskün kollarında.
VE Sancılanır toprak, günaha bulaşmış ellerde

Güneşe nispet eder, Ay'ın karanlık yüzü.
Bir geceye niyet , ellerimizle Kurban ettik gündüzü.
Kararttık içimizdeki çocuksu masum sevdaları.
Sıladan hüzün gelince, hayallerimiz yine susuz kalır.
Mabetler bu kez gözyaşlarıyla taşlanır,

Bu kadar kolay düşmezdi yakamozlar.
Çatladı sabır taşım,
hançer değdi geceye.
Kibrin teslim aldı mehtabı.
Kördüğüm oldu marifetli eller.
Yusuf'un duası, Nuh'un bedduası unutuldu
Rahmet yağmurları döküldü gözlerimden.
Kılıç kırılmış, at ölmüş, meydan düşmüş.
Feryadım ise en ağır yük olmuş sırtıma.
Artık Zifiri karanlıkta çöker.
Yalnızlıkta usulca yol alır.
Tutmaz olur şimdi vuslata giden hiçbir kilit.
40 kapıya zincir vuruldu, kırkı birden kırıldı.