Güneşin doğuşunu seyrettiysen
Onu kucağına almalısın
Sıcacık nefesinle ısıtmalısın
Öpmelisin güneşi
Üşümüştür şafakta
Güneş soyunuyor Denize
Bikinisini soyarken kız
Dikizliyoruz biz
Dalgalar her seferinde dudaklarını yalıyor sessiz.
Bu manzara bu kumsal ve saçların eşsiz
Dut ağacı gibisin meyvelerin kan yapar pekmeze
Yapraklarından ipek böcekleri beslenir elbiseler dikilir
Kim bilebilir ayrıldığın yaprakların bir düğünde
Hangi geline gelinlik dikilecekir
Seni terk etse bile meyven akyuvarlarda yaşar hatıran
Duvarlar örme güvenlerine
Durduk yerde yine
Duygularını kitleme çeyiz sandıklarına
Dudaklarını buruşturma olur olmaz şeylere
Sarıl niliüferime hasretindeki susamışlığıma
Dokunsam karpuz dilimi dudaklarına
Papatya çokluğunda çocukluğuna dönersin
Bahar mağaralarıdır kuşlar
Ekmek kokusunda gamzelerin
Hani çıkıp gelsen yaz gelse
Seninle gülen akşamlarıma
Denizde dalgaların var
Severmisin akşamları
Saçların alkışlıyor balıkları
Rüzgar kurmuş orkestrayı
Martılar sol majör
Bir tekne selamlıyor ışığıyla mehtabı
Hep cesaretliydim sen gözlerini kaçırınca
Gelişin hep güzeldi ağırda olsa
Hep şiirlere saklandık
Senin güzelliğe
Benim şefkate yazdığım
Bir atın dağa tırmanması gibi
Dudaklarına tırmanıyordum
Belin yerçekiminine inat
Saçların saçaklarıydı ellerimin
Bir dişi düşlesem beklesem
Senin yüksekliğine salmak kendimi
Budur benim derinliğim
Sen güneşten önce geldin üstüme
Ateşimin ışığı değilmisin.sen
Ey hayatımın ikindisi
Açık denizim
Eteğinde çalan ziller
Belkide beni bekler
Puanlı benekli renkler
Eteğine yapışan bebekler
Görünmeyen memelerini kıskanırım
Hiç tanımadan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!