Bir yol söyle sana gelen
Pusulamdan
Kaderimden
Arınmış olsun taştan ittten çalıdan
Günahszılığa gitsin
Hiç bir şey yazmasam seni yazarım
Kalbimden sözlerine kızarım
Bir yudum öfkendir,İnançsızlığındaki inat
Sellerin getirdiği ağaç meyve verirmi..
Sendeki korku pamuk ipliğimi
İkimizi çok özledim
Hoşcakalsiz gidişlerimizi
Saatlerce bakışmalrımızı
Saçlarindaki baharları özledim
Duygularımızdaki yalnızlıkları
Açmadığın telefondakini sesini
Ben gitim senden dediğinde sevinmiştim
Zaten sonu yoktuyki demiştim sanal sanki
Bak yıllar geçti adın bile geçmedi şehrimden
Bir resmine hasret bırakmıştın birde sesine
Çocuk kavgaları gibi kavga eder küserdik
Çocukca gelirdi küsmelrimiz barışırdık hemen
Herkes uzaktakini yazamaz
Aklına saçları gelir burnu gelmez
Dudaklarında hat kopar
Gözlerine bağlanır
Uyku ya dalar görüntü karıncalanır
Sıra yüreğine gelir
İki şey çok kanatır ciğerimizi
Yandığını hisederiz. Bir'i çok sevdiğimiz
İkincisi ayrıldığımız ikiside istemediğimiz şeylerdir
Hüzünle acı aynı sofrada bağdaş kurmuşlar
Acı doymuş hüzün aç kalmış
Sevgilerimiz, sevdiklerimizin ayrılıkları hep eksik kalmış, bir resimdir
İçimdeki yüzyılsın
Tarihe yazdım seni
Kazıdım sfenkslere
Otuzlu yıllarımı
Senin yıldızına yürüyor gezegenler
Ay ın dünyamıza en uzak temmuz sıcağında
Saçların serinletiyor alev yüreğimi
Bütün saatler samanyolunda yok oluyor
Zaman gözlerinde doğuyor hasankeyf te
Sen açık havada güvertede
Ben ise zeminde bakıyorum gözlerine
Gemi kaptanı gemiyi yönetiyor
Denizde hafif dalgalı saçların gibi
Limanını bilmiyorum gideceğin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!