Bugün seni anlattım kendime
Derin engin zarif ruhun duydumu
Küçük yalanlar söyledim
Gelebilme varsayımını düşündüren
Bir kekik kokladım dağların özgür yamaçlarında
Denizden doğan Yağmur
Denize yağsa ıslanmaz
Balıkları üşümez
Akşam yalnız bir tekne Gönlüne demirli
Aklımdan adımlarına merdivenler dayattım
Dolanır dilim adına en leziz tadlar gibi
Sabahın en beyaz saten ipek elbiseleridir yüzün
Dokunsam gece batacak okyanuslar taşacak
Sıcak gümüşe desen çizen sesin
Suya sızı veren hasretin
Bir gün yüzü görmedin
Kara gözlü nezahat
Satırlar adımlarındı
Adımlarının yolu yoktu
Çıkmazlarda adımların ihaneti
Geceye çalar duvarlar karanlık renkli
Aklımdasın adın yorgun dudaklarımda
Nefesinle dilimin pasını sildin
Gögüslerin dakikalarım
Karışık pizza kasıklarında
Tuzlu teninde taklı kalır zaman zevklerime
Kocaman ada yamaçlarında bacakların
Düşünmenin sinaptik devnimlerinin senkronizelik nlp si dir aşk
Aşk algısal huzura açık kapılarının sarayına doğan güneşindir
Sana varacak günlerimde sevgimdir
Aldanma kış güneşine üşürsün
Cemre düşmeden toprağa zemheri bitmez
Buza güvenme kırılır düşersin
Emin olma sevildiğine üzülürsün yine
Tilki gibi karda yürür iz bırakmaz
Sesin yanık mağaralardan gelen
Umutsuz yalnız terk edilmiş kartal yuvası
Ağır bir tarih taşıyor gibi
İçininn delik deşik yosun tutmuş taşlarında
Yağmur kuşlarının gagalarında taşınırdı adın
Bir pazar sabahı gözlerinde uyusam
Sinek gibi kulağına sinsem
Vızıldasam
Seni seviyorum derim
Uçarsam özlemişim demektir
Dudağındaki sevgi kırpıntılarını yesem
Cadde 313 deyim bizim masada esiyor rüzgar
Saçların yüzüme gelecek sanıyorum
Bakıyorum Haziran yüzüne çokca ilham aldığım
Gözlerinize.
Şiirim demli çayım özlediğim kadınım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!