hey gidi gençlik hey
dudağımda okuduğum hatıralar birde
sırtımda hüzün yarası
ve ben yasakladım kendi kendime ağlamayı.
vurdum yumruğumu denizin tam ortasına
Güneş batmadan vardım deniz kenarına
Mavi deniz dalga dalga olmuş eser
Kulaklarıma gelen garip bir ses
Sonsuz hasretinle beni an diyor
Seni sana değil
Seni bana sorsalar
Senin nasıl biri olduğunu
Anlatmaktan zorlanmazdım
Bir boynu bükük güvercin gördüm
Yine acı yine hüzün buldu bizleri,
Yine gözyaşı var tüm ailede,
Bizler her gün dualarla yatıp dualarla kalktık,
Belki bir umut doğar da kurtulur diye
Maalesef olmadı,
Dumanlıdır erzincanın dağları
Mehşur olur kara üzüm bağları
Aklıma düştü bal ile yağları
Nasılda çok özledim memleketi.
Ana başım bugün yine dardadır
Bazen içime bir his giriyor
Köreltiyor beni,
Saatlerce düşünüyorum
Bu güne kadar geçen günlerimi,
sustum
ne garip değil mi
gözlerim korku dolu yürek ise virane...
şaşkınlık içinde dolaşsam da
sebepsiz rüzgar vurduğu zaman
hayalin ve ben
birde sessiz dokunuşlar.
kurduğum düşler rüyamda saklı
bulutların ağlaması gibi.
Mutsuzluğun dikenlerinde yürüdüm
Buram buram ayrılık kokuyordu,
Ben hasret özlem ayrılık derken
Ayaklarımı okşuyordu dikenleri,
çok ağır geliyor bana bu aralar yalnızlık
başımı alıp gitsem mi uzaklara.
içime attım diyorum sessizliğimi
oda susup kalıyor
tüm gerçekler gibi.
Çok güzel bir çalışmaydı..
Kutluyorum samimi yürek sesinizi..
Tam puanımla.. (Antolojimde)
Saygı ve Selamlarımla
HÜSEYİN ÇUBUK