Seni aşk yakmış,
Kör etmiş gözlerini.
Gerçek karşında durmuş,
Çarpmışsın kendini…
Hâla nerdesin,
Sinmiş kokun duruyor her yerde.
Gittin gideli hasretle başım dertte.
Bir türlü anlatamıyorum yokluğunu.
Soruyor seni nerde o nerde?
Sen gidince böyle oluyorum ben benle.
Ne anladım ömürden,
Merak ediyor musun?
Sanki çıkmışım,
Seninle bir yolculuğa!
Gölgesinde kaldığımız o ağaçla!
Birkaç günü yaşıyormuşuz…
Geldik gidiyoruz
Sanki seviyoruz.
Her şeyi biliyoruz
Biz acep neyiz?
Doğduk yaşıyoruz
Bir fırtına koptu gönlümde,
Sevgi ağacımı sarsıyor.
Düşen her bir yapraktan,
Senin için gözyaşı damlıyor…
Seninle buluştuğumuz zaman,
Gece başlarken!
Mutluluk;
Geliyorum dedi…
Gülen yüzlerde,
Gözler;
Sevdiğini söyledi…
Sen bir Perşembe günüydü,
Geldin bak dünyaya.
26 Ağustos tu tarih,
Gün perşembe!
Vakit tam öğle vakti…
Hoca minareden,
Ruhuma öğün gibi İlam’a gelmek,
Sofrada vaazı nasihatlerden,
Kap kap öğütlerden yemek!
Gözlerle gönüllerde,
Heyecanla sevgiliyi beklemek!
Hakkımı helâl etmem,
Aldıklarını vermezsen.
Bin bir yetim hakkını,
Acımadan yersen…
Dünyada hayat güzel,
Hep sana doğru koşarlar dalgalar.
Dursan beklesen geri doğru kaçarlar.
Islanan kumsalla sahil dalgalardan,
Çok sevdiğini kucağına alır dalgalar.
guzel eser
kutluyorum kaleminizi ve sizi.tüylerim ürperdi inanın çok güzel yüreğinize sağlık...saygılar
Tebrikler üstadım.gönlüne sağlık iyi günler dilerim...tam puan