Bahar
Ben miyim dalından dökülen yaprak?
Söyle ilk kuruyan ben miyim bahar?
Ben miyim kurumuş susuz ve çorak?
Suya hasret kalan ben miyim bahar?
Çiçeklerim açtı benim,
Baharım geldi sanki.
Bir doluya tutulursam,
Bakma artık sen yazıma,
Ben meyveye eremem ki.
Bundan sonra yansın bütün âşıklar
Gönülleri küle dönsün bana ne
Maşukların sofrasında kaşıklar
Kırılsın da tele dönsün bana ne
Bebek
Bugün sen gülmeyi öğrendin
Gülümsemeyi
Önce ufak bir kıkırtı duyuldu derinden
Sonra inceden bir ses cümbüşü
Çok uğraştın
Bedel
Bir sevdaya düştüm ya
Ben Mecnun’u anladım
Leyla’ya sadakati miydi
Çölleri gezdiren
Sevdasının azizliği mi
Kaldırıp başımı baktığım yerde
Gördüğüm her şeyi benzettim sana
Bilmem ki çare mi böylesi derde
Çektikçe derdimi geldim imana
Ben
Henüz keşfedemedim kendimi
Meçhullerim var hâlâ
Ve sanki içimden
Sessiz ve derinden
Bir ben çıkacak meydana
Beşik
Kim bilir hangi ağacın dalıydın
Hangi ağacın gövdesinden salınırdın
Daha beşik olmadan
Ve üzerine o mahir ustanın
Elleri değmeden
BEYŞEHİR
Yaklaşırken sınırlarına bir heyecan sarar içinizi
İsmini levhalardan okuyunca merak edersiniz
Yeşillikler arasından Beyşehir’e girerken
Tüm dikkatinizi güzelliklere verirsiniz
BEYŞEHRİ
Eşrefoğlu Süleyman’dan adını
Almışsın Bey şehri demişler sana
Gelen geçen unutamaz tadını
Tatlısın Bey şehri demişler sana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!