Adsız
Bu şiir sana sevdiğim
Döküldü dudaklarımdan
Ne bileyim
Adı yok
Nedeni yok
AĞIT
Nasıl ağıt yakalım dinlerken Mihribanı?
Derdimizi dökecek kafiye mi bıraktın?
Hece veznine aşık ettiğin garibanı,
Teselli etsin diye Sâfi’ye mi bıraktın?
AĞLA
Ağlamak geliyorsa içinden
Boğazın düğüm düğüm olmuşsa
Titriyorsa dudakların
Sen tutmaya çalışırken kendini
Ağ-Yâr
Bu dünya pek yaman, aldanma sakın!
Bolluğu ağlatır, darı ağlatır.
Dostun düşman olur uzaklar yakın
Ağyarı ağlatır, yâri ağlatır.
AHU
Sanırsın Ceylan’dır gözleri ahu
Görmeyince seni ne yapsan boşa
Bulunmaz mı çare yok mudur yahu
Döndürmüş kalbini pamuktan taşa
Ana
Ana hakkın ödenmez bilirim ama
Hakkını helal et öyle gideyim.
Üzdümse seni kusura bakma
Hakkını helal et öyle gideyim.
Kabul ettim bilirim yaşamayı en başta
Zor geliyor yaşamak lakin bana bu yaşta
Bilirim ki yoktur kaçıp gitmek savaşta
Yine de hayat bazen bana ağır bir yüktür
Anladım ki dünyada imtihanlar büyüktür
Ne susarsın ey güzel,
Sözünü bekleyen var.
Sensin gönlüme özel,
Nazını bekleyen var.
ARASAT
Bırak beni öylece varsın kurusun tenim
Bırak da git usulca incinmesin bedenim
Bilinmezse ne için ve nasıl yaşlanmışım
Sen gidince bilinir artık ölüm nedenim
Aşikâr
Başını yastığa koyup uyursa,
Yüreğinde zerre yarası yoktur.
Derdini aşikâr edip duyursa,
Gönül yarasını sarası yoktur.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!