Doruk sandığınız dağ altında ayağımın
Fırtına dediğiniz doldurmaz yelkenimi
Yıldızlar ah yıldızlar sizin güneşleriniz
O zavallı ışıklar aydınlatamaz beni
Tatlı sözle bezenmiş bir kaç cılız hatıra
Taşlara göre şeydin
Bir kütle
Okşadığın görülmedi
Bir taşın başını nazikçe
Gerinip durdun yeryüzünde
Şu ya da buyum diye
Gövdem benim
Vatanımdır
Ruhum hükümetim
Ana dilim bayrağımdır lakin
Varsa hepbir anlaşabileceğimiz bir bayrak
Dalgalandırabilirim bayrağımı onunla
Anlatılır sanırdım
Öyle ya az yol tepmemişiz birlikte
Kırmızı insanlar beyaz insanlar siyah insanlar
Hatta hatta cümle can taşıyanlar
Ne vardı ki engel barışmamıza
Kamu maiyetiyle
Gülistana fil girmiş
Bazı halk alkış tutar
Akla çetrefil girmiş
O evsaf pazarında
İzan mülkü dururken
Bir gün yürüyormuşsun ya etrafında
Geceleyin bir başına
-Öyle olmalı ya da-
İki elin çılgınca havada
Yükselmişsin ya içten içe
Tıkırtıya ve çöle ve vesveseye
En güzel yerde eviniz
Kocaya bebeye sevgiliye
Her şeye uygun sımsıkı hammaddeniz
Boşveriniz efendim
Biraz da şükrediniz
Ama sanki biraz
İnsan her hayâlini gerçekleştiremedi - HAYIR -
Daha kötü bir şey oldu
İnsan her hayâlini gerçekleştirme hayâlinin
Değersizliğini farketti
Dedi bengius
Kuğular, kısraklar
Ve bülbül nameleri yüklü bir ormansa aşk;
Sensindir binitimin çığlığı
Kadınım.. karnavalım
Sende sevdim çalkantıyı
Bu sancı ve irin çağında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!