Firarî aklıma vuran aşk ışığı,
........................................... vur!
Ay sunumu yakışır
söküm boşluğuna lâlelerin
..........................................Sığınır
tanrının sılasına bir gülüşün ihtişamı
sardunya yetiştirdiğim
postalım merhaba
Ben ben değilim
Sınırsız bir yeryüzü varken aklımda;
Sıkıldım toprağında
demirin çeliğe
........................... “Kimsesiz bir gidişin yolcusuna”
İster ağla ister gül! Nihayet güneş battıkça,
bir kişilik iki mevsimdir, yeri geldikçe insan.
İşte güz! Hüzün eskisi biriktiren güzel şehir,
Sevgilim Atlantisi özlemek
zamanı gözbebeklerinde
yok sayan körlüğe inanmaktır
Arzuların bi çizgi yaya geçitinden
geçerek akla uğrayan şu yol
Bir kalbin ilk görevi iki kişilik atmaktır
Aklımı küle verdim, sözüm misafir heceye
her hecede bir yıldız; çözün yıldızımı serin
efkâr eteğini çekmiş, yalın bir geceye!
İlk sabahın gezgini, düş kenar çığlıkları
Göç kanununa muhalif, misafir kuşlar,
Dörtnala koşan, gök haranın metafizik atları
El değmemiş her kurgu, düşünceye mekân
Çıplak ayaklı uyandı, sevimli kaç dakika?
Bir hayal ki tutkuyu şehvetle vurguladı,
gerçekleri yaşarken sevimsiz günün
sevimli düşlerinle hemen değiştir onu
değişmeyen ne varsa sevgiyle düşün
düşün ki sığdırmalı kirli dünyayı insan
berrak mavi gözbebeklerinin içine
umut dağının patikalarını
Gizlice hüzünlendirir beni
çekik gözlü sonbahar
ıslanınca gökyüzü tenhalaşır
yağmurun bıraktığı boşluğa düşer
kendini eskiten yapraklar.
Parmakları sızlatır yeni yıl ayazı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!