Nereden neler aştık.
Çağlar, yüzyıllar, yıllar,
Savaşlar isyanlar sürgünler
Darbeler muhtıralar aştık.
Dar boğazlar kırizler
Vurgunlar soygunlar aştık.
Mehaba zapsuyu.
Sana selam veresim yok
Çünkü sana,
Sitemim çok
Söktün yüreklerimizi,
Yerlerinden aldın.
Karadeniz'in Kalkandere'sinde,
Kadınları ile kızları çay bahçesinde,
Hayin yağmur hepsinin ensesinde,
Yorgunlukları okunur yüz çizgisinde.
Yolum geçiyordu çay bahçelerinden,
Baba bugün bayram günü
Yüreğimde gam düğümü
Olur, mu babanın evlada küskünlüğü
Olmuşum ailenin sürgünü
Baba bugün bayram günü
Bedende tek damla idin
Büyüdün çağlayan oldun
Kovana gelen polen idin
Petek petek bal oldun
Serada tomurcuk idin
Açıldın gonca oldun
Aklımı başımdan alışını.
Bedenimden kalbimi çalışını.
Nazla sevgimden kaçışını.
Söyle neden unutamıyorum.
Bir gülüp, somurtmandan
Hüseynikten çıktım şeher yoluna.
Halil İbrahim girdi sol koluma.
Polis çevirme yapmıştı yoluma.
Yoldaşım kaçtı, bakmadı sağına.
Sempatim Kalpakkaya’nın yoluna.
Ezelide gönül ezeli
Görmemiş sen gibi güzeli
Sizin eli görmüş göreli
Sever gönül sevsin güzeli
Görelide gönül göreli
Düşmanların gözü aksın.
Sevgimiz hep baki kalsın.
Allah bize sağlık versin.
Yuvamızı sevgi sarsın.
Bak sen şimdi uzaktasın.
Kelebek değilim uçayım.
Olduğun yere de konayım.
Kimsesizim tek başınayım.
Sensizlikten ben hastayım.
Su akıtmaz oldu musluklar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!