Bu Dünya ne Hükümdarlar, Hakanlar gördü,
Sandılar Dünya onların parmak uçlarında döndü,
Padişahlar, Krallar, Tiran’lar,
Firavunlar,Şah’lar, Tekfur’lar,
Hanlar,Hamamlar,Saraylar,
Hepside bir mum misali eridi,
Oyunumuz iki perde;
Baştan sona Tragedia,
Aşk acı ve gözyaşı.
Vardır belki hani comedia diyenler de.
Biraz sabredelim o en sonunda,
Finalde.
Daha sen yoktun Dünyada,
Küba’da devrim olmamış,
Nagazaki yerle bir edilmemişti daha,
Mavi dağın yamacına obamız kurulmamış,
Kıl çadırlarıyla.
Karağan yakılan ocağımız da daha tütmüyordu,
Bu yaşa kadar onca kadın sevdim,
Çoğuda beni,
En son seni sevdim
Sende beni,
Ne sen söyledin beni sevdiğini,
Nede ben sana söyledim bunu bildiğimi,
Tutsağım sana,
Pranga yada parmaklıkla değil,
Hücre de,mahpusta değil,
Oysa ben,
Barışı sever.
Özgürlüğü güderim.
Ben doğalı Kırk altı kez döndü dünya
Güneşin etrafında.
Annem eşek kadar adam oldun derdi hep.
Benim bildiğim en fazla otuz yıl yaşardı Merkep.
Ben güneşi sevdim,
sevdimde,
sonu yok,
yanıp gideceğiz,
olsun,
sevdimya,
Dön ve bak bir çakıltaşısın Evrende,
Mikroskopik bir hayat,
Sevgilerin Aşkların olmuştur,
Yarım bıraktığın,
Gitmediğin onlarca yer,
Hiç tatmadığın onca şey vardır.
Hep fırtınalar mı olacak,
Hep bir acımı burkacak,
Birazda Güneş açsa yüreğimde,
Yarından önce,
Yada yağmurlar yağarken gözlerimden.
Sen bana git derken,
Sen gördüğüm en güzel rüya idin,
Hiç bitmesin istedim,
Ama er geç uyanacaktım,
Ve son bulacaktı bu rüya,
Keşke sende görse idin...
Artık seni hatırlamıyorum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!