CENNET
Cennet mekânı mı var?
Sevdiğin güzel mi yar?
Ruhunda görülmez zar!
Şuhun endamı ol har!
Ömrümün son deminde olsam da;
Mutluluğu bana çok görme Allah’ım! ! !
Tüm olumsuzluklar karşısında olsam da;
Mutluluğu bana çok görme Allah’ım! ! !
Güneşin kızgınlığı benim yaşamımı yakmasın!
Çirkinliklerle kirletilen sema!
İnsanların ruhunda olmuş beddua!
Sevdalar nankörlüklere bağlansa da!
Seviyorum; var mı başka açıklaması?
Her gün gözyaşı, her gün kahır,
Sabah güneşi balkona doğmuş, Japon Gülü’nün yapraklarını ışıldatıyordu. Ahmet Bey, elinde su maşrapası, çok sevdiği, biricik aşkı ile simgeleştirdiği Japon Gülü’nü suluyordu. Bir taraftan da Japon Gülü ile konuşuyordu. Elleriyle çiçeğin dallarını okşuyor, tozlanan yapraklarını büyük bir itina ile gülümseyerek siliyordu. İyice yorulmaya başlamıştı. Son zamanlarda çok darbeler yemişti. Hem de öyle unutulacak, umursanmayacak cinsten de değildi yediği darbeler. Çok yufka yürekli, saf ve temiz kalpli olduğu gibi, söylenenlere çok çabuk inanan biriydi Ahmet Bey. Gülümserken, bir taraftan da gözlerinde nemlenme başladı. Bir türkü mırıldanmaya başladı;
“Havada Bulut Yok Bu Ne Dumandır
Mehlede Ölüm Yok Bu Ne Şivandır
Şu Yemen Elleri Ne De Yamandır
Ah o yüzüme bakıp gülen Gönül,
Ah o yüzüme karşı duran Gönül,
Ah o yüzüme perçem seren Gönül,
Şimdi burada gönlüm yıktı gitti.
Eğer zülfün teline güvenirsen,
Duymak
Günler seninle anlam kazanır,
Günler seninle değer kazanır,
Günler senin özlemini çeker,
Günler senin hasretini çeker.
Küçücük bir koy ve masmavi bir deniz;
Sakin bir kadın gibi karşımda,
Bazen hırçın bir kadın oluverir,
Bir bakmışsınız hüzünlü bir eda içerisinde durur,
Gözyaşlarını andıran bir hırçınlık sarıverir bazen,
Onun gözyaşı köpüren dalgalarıdır artık,
İçtim! ! !
Aşkını, doyumsuz susuzluğumu yenmek için içtim!
Sevdanı, acımasız sevdasızlığımı yok etmek için içtim!
Duygularının esiri oldum, sonsuz duyguların için içtim,
Sevdam, sonsuza, yolculuğa çıktı tek başına şimdi.
KADINIM
Yürüyorum yolda, ağır adımlarım.
Çeşitli kılığa girmiş; önümde kadınım!
Yolda avare yürüyor erkek peşinde,
Sanki önüne gelene laf edercesine!
Gül pembe’yi dinliyorum, gönlüm yorgun.
Gözlerimde nem, yükümde gam var!
Gül pembe’yi dinliyorum, gönlüm yorgun.
Gönlümde yas, şimdi sılamda gam var!
Halhal esintisinde esmer güzeli düşünüyorum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!