Yaşamana bak dünyada
Gez dolaş her yeri
Genç olduğun müddetçe eğlen
Geri dönüşü yok
Nasıl olsa ölmeyecek misin?
Uzak kalmasın senden mutluluk
Elimde mavzerim çıktım dağlara,
O bir delikanlı, zorba bir efe.
Gözü kanlı eşkıyadan da beter,
O bir delikanlı, zorba bir efe.
Dağları mesken tutmuş yaylalardır beşiği,
Annemle gece vakti kapıları bekledik,
Dışarıda bir fırtına ıslık çalıyor rüzgar.
Bu ne biçim dünya,ne kötüymüş kaderim,
Şu anda batan gemi değil, ondan daha beterim.
Annemin gözlerinden akıyordu inciler.
O inci ki süzülüp gidiyordu engine.
Kimi elden olmuş, kimide koldan
Kimi evden olmuş, kimide yoldan
Garip, garip dolaşırlar kimsesiz kaldırımdan,
Bazen yaş akar yanaklarına,
Bazen de gülücükler var gözlerinde.
Kimi simit satar kalabalık ortasında,
Benimde sevdiğim vardı bir zaman
Hayal oldu yüzü el oldu gitti
Çok sevmiştim hayat aşk kısa sürdü
Verdiği sözleri unuttu gitti
Aşk tozpembe çiçeğe benziyor
Diyor ki galiba ayrıldın benden
Bu halim haraptır dargınım senden
Seni seviyorum diyorum candan
Harap oldum canım bir görmeyeli
Yazdığın mektuplar destan oldular
Ben senin gözlerini sevdim
Lal olmuş dudaklarını
Ben senin sözlerini sevdim
Ve kırmızı yanaklarını
Ben seni bir kere sevdim
Aldım kalemimi başladım söze.
Dayanmaz sözlerin bendeki öze.
Bu ilkbahar değil sonraki güze.
Saz çalsın oynasın bütün insanlar,
Bugün benim günüm hep oynasınlar.
İlkbaharda erik güz gelince nar
Kış gelince yağar lapa lapa kar
Bir mecnun misali bende ahu zar
Kereme Aslıya arkadaş oldum
Gölgesi düşünce selvinin yere
Ana kucağında bir yavru idim
Attılar gurbete el oldum gittim.
Coşkun, coşkun akan gönül seliydim
Tuttular bendimi göl oldum gittim.
Ana hasretiyle yanıp dururken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!