Yine yalnızım,
Yine sensizim odamda.
Kimsesiz, kendi kendime.
Kara bahtımla beraber
Yine çaresizim.
Ümitsizlikten yoksun,
Gel hele şuraya iki gözüm sevgilim
Otur yanı başıma okşa ak saçlarımı
Tel tel tara bir daha sıkı tut ellerimden
Bırakma uçurumdan aşağıya sen beni
Gelmesin yanımıza gelmesin kimse artık
Baş başa oturalım konuşalım uzunca
Güneş doğuyor bak ne güzel sabah
Doğmaz ise bir gün vebal senindir
Tertemiz havada oksijenleri
Kirletirsen eğer vebal senindir
Yemyeşil ormanlar ne güzel sular
Yüksek, yüksek dağlarından
Karlar eksilmesin senin.
Ova bayır, ağaç orman,
Sular eksilmesin senin.
Vadilerin sebzelerin,
Bir çiçek açardı ümitlerime
Zamanı gelmeden solar giderdi
Şu tohum atığım kara toprağa
Bir yağmur yağmadan geçer giderdi
Bir rüzgar eserdi gayet serinden
Zalimin şerrinden düşman elinden
Ayaklar altında kaldı ümmetin
Ebucehil lerin dönemi geldi
Ayaklar altında kaldı ümmetin
Ne Osmanlar kaldı nede Aliler
Üşüyorum
Güneşin gölgesinde
Bir titreme sarıyor bedenimi
Hissetmiyorum sanki bedenimi
Üşüyorum
Sevgilinin sıcak nefesinde
Geçmek bilmiyor baksana zaman
Boş,boş oturmaktan inan sıkıldım.
Çok geniş sandığım daracık odam
Hep aynı yerlerden inan sıkıldım.
Her gün aynı yerden doğuyor güneş.
Sarı lambasıyla uzun bir sokak
Kenarda bir kova siyah bir kedi
Karanlık her taraf ışığa muhtaç
Şırıl, şırıl akan yağmur suları
Gök gürültüsüyle karışıp giden
Arada bir yanan ve birden sönen
Beş para vermem dedi biri
Ardından bir kahkaha
Gülüştüler haline uzunca
Çocuk elinde su testisiyle uzaklaştı
Ekmek kavgası işte
Su satıyordu garibim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!