Yeşil Elbise ve İlkbahar
Cemre düştü!
Havadan ve sudan sonra,
Yaratılmış duyguların birincisi,
Yaratıcının en kıymetli hazinesi,
O bir yaratılış mucizesi,
Sevgiydi, bu mucizenin gerçek ismi.
Sevgiyi saklamayı düşündü yaratıcı.
Bir parça nefesim vardı,
Bir de yorgun yüreğim.
Aklımdan hiç çıkmadı hayalin,
Zoruma gideni içime attım.
Beklemekle geçti ömrüm,
Asaletin renkleridir, sarı kırmızı
Galatasaray’dır gönüllerin yıldızı
Onbir aslan kükreyerek çıkar sahaya
Haydi şimdi hep beraber eller havaya
Cimbombom cimbombom şanı büyük cimbombom
Ömür dediğin, tozlu bir yoldur.
Her adımda, biraz daha tükettiğin!
Sanma, bu yürüyüş meçhuledir,
Sonunda, bekler seni hak ettiğin!
Geceyi sabreden, kavuşur gündüze.
İyileri herkes severdi, sen kötüleri de sevdin,
En kötüsüne bile kötü demedin, içindeki iyiliğe bir şans daha verdin.
Gel, dedin. Tövbeni defalarca bozsan da yine gel, derdine bizde deva var,
Nefes alıyorsan varsın hayatta, kötülüklerden bir saniye dahi uzak dursan kâr.
Yolun hak yoluydu, ayak izlerin İslâm,
Yedi gözlü ocak üzerine oturtulmuş,
Kocaman bir aşure tenceresi,
İçindeki bin bir çeşit malzeme ile tek bir lezzet,
Lezzetlerin en şahanesi sensin, İstanbul.
İki kıtaya yayılmış kocaman bir tarih,
Aşk yüklü bir gemiyim ben,
Yol alırım sonsuzluğa doğru.
Denizleri aşar, kıtaları geçerim,
Aşkı tüm evrene dağıtmak için.
Ne kadar kalp varsa, hepsine bir parça aşk yüklemek için.
Umut ektim yalnızlığıma.
Sabır duasına çıktım.
Çürümeye yüz tutmuş kalbimdeki
Boş kalan bir parça yer için.
şefkate hasret bebekler gibi
elinize, yüreğinize sağlık...
elinize, yüreğinize sağlık...
elinize, yüreğinize sağlık...