Hüma
Ankalar doğar mı küllerinden
Sokaklardan yârim geçer mi
Sen nasıl bu kadar taze ekmek kokusu
Sen nasıl böylesi aşksın, bilmem
Serpiştirirsin yeryüzüne bereketli tohumları
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Söylesene sen nasıl böylesi harabenin içinde inci tanesi...
Beyaz, beyazdı bulutlar, gölgeler buğulu, derin; ah o hiç dinmeyen rüzgâr…Ve uykusu çiçeklerin.
Ne mutlu, yüreklere umut olabilen tüm ayaksız, yükseklerde dinlenmeksizin sürekli uçan, asla yere değmeyen Hümalara…Yüreğin kapısı hep aralık kalsın!
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta