Hüma
Ankalar doğar mı küllerinden
Sokaklardan yârim geçer mi
Sen nasıl bu kadar taze ekmek kokusu
Sen nasıl böylesi aşksın, bilmem
Serpiştirirsin yeryüzüne bereketli tohumları
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.
Devamını Oku
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.




Söylesene sen nasıl böylesi harabenin içinde inci tanesi...
Beyaz, beyazdı bulutlar, gölgeler buğulu, derin; ah o hiç dinmeyen rüzgâr…Ve uykusu çiçeklerin.
Ne mutlu, yüreklere umut olabilen tüm ayaksız, yükseklerde dinlenmeksizin sürekli uçan, asla yere değmeyen Hümalara…Yüreğin kapısı hep aralık kalsın!
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta