Hülya Yılmaz Şiirleri - Şair Hülya Yılmaz

Ben sahile çarpan dalgalar gibi hırçın
Ben sonbaharda solan yaprak gibi çaresiz
Sen hazanı tatmayan çiçek
Sen karanlığı bilmeyen güneş
Ben doğan güne hasret, gecelere dost eş
Ben sevmeyi bilmeyen kor ateş

Seni sevmelerim yarım kaldı
Saçını okşamalarım, yüzüne dokunmalarım
Buseler kondurmalarım, yarım kaldı! !
Daha ne çok şey yapacaktık hâlbuki
Ben başımı göğsüne yaslayıp uyuyacaktım serin bir yaz akşamında
Sen saçlarımı okşayacaktın, ben gülümseyecektim

Yağmur yağsa bir akşam gök gürlese aniden
Ve sen yanımda olsan
Ellerin ellerimi tutsa sımsıkı ve hiç bırakmasa
Tüm ıslaklığına rağmen
Kimse olmasa yolda, sokaklar tenha olsa
Yalnızca sen, ben ve yağmur yürüsek yol boyunca

Bir hüzün geçti can evinden ağlamak üzereyim
Tıpkı ayrılık gibi
Bir sıcaklık var odamda yakıyor bedenimi
Tıpkı ellerin gibi
Sarı bir yaprak düştü daldan asla yeşermeyecek
Giden günlerim gibi

Seni sen beni ben yapan ne varsa
Senin ben, benim sen olmama neden oldu
İşte ne olduysa ondan sonra oldu zaten
Şimdi korkuyorum elini bırakmaya
Sanki bıraktığım an asırlarca sürecek bir boşluğa sürükleneceğim
Ve belki hiç bitmeyecek bu yolculuğum

Bahar bitti artık, Hazana döndü mevsim
Koskoca bir yazı yemyeşil vücuduyla izledi küçük yaprak
Sonbahar geldi ve bitti artık dallarda ki saltanatı
Önce sararıp soldu,sonra kuruyup düştü,
Aylarca en üstünde durduğu ağacın en dibindeydi şimdi
Bir rüzgar çıktı sonra....

Kavuşamasam da bir gün tozpembe düşlerime
Dünyamı yakıp yıkmayacağım
Gelse de bıktırsa da dertler üst üste
İsyan edip of çekmeyeceğim
Birer birer uzaklaşıp gitse de sevdiklerim
Ümidi kalbimden atmayacağım

Beynimde parçalanmış bölünmüş kesik kesik anılar
Hepsi bir avuç
Kulağımda özlediğim seslerin buğulu titreyişleri
Hepsi birkaç kelime
Ama bedenimde kasırgalar yüreğimde fırtınalar estirecek kadar etkileyici
Bu kent, bu dar sokaklar, seyyar satıcılar, çocuklar,

Gözlerin gözlerime gönlünün sözlerini
Sözlerin şu gönlüme sözünün özlerini
Özlerin sözüme gözüme özlemini
Özlemin bedenime sevdanın hazlarını
Hasretin hazlarıma baharın hazanını
Hazanın sevdalara uzanan yollarını

Bakabilsem gözlerinin ta derinine
Olmazdım böyle leyla bilirdin zaten
Rengini bilsem aşkın ak mı kara mı?
Aşka düşmekten hiç korkmazdım zaten
Nesine yandı bilmem bu deli gönül