Hukuk; Egemenlerin ayıbını örten bağ yap ...

Hukuk; Egemenlerin ayıbını örten bağ yaprağı mı?

Yönetenlerin özgürlüğüne sınır koymak için, yönetilenlerin verdiği mücadelelerle ortak bir sözleşme olarak kabul edilen hukuk, yönetilenlerin örgütsüz ve zayıf oldukları durumlarda hemen tek taraflı olarak devletin gücünü kullanarak rafa kaldırılmakta…
Hukuka uymak yerine, hukuku kendine uydurmak burjuva hukukundan faşizme geçişin eşiği olarak kabul edilebilir… 12 Eylül 1980’den sonra bu güne kadar hukuk karalama defterine dönmüşse bu halk arasında çok kullanılan ‘’hem kel hem hodul’’ deyimiyle izah edilebilir.
Milyonların bile artık şüphe duymadığı, yasadışı İŞİD ilişkilerine rağmen hala o ilişkiler yerine Anayasal bir parti olan ve 6 milyon oy alan bir partiyi hedef alan söz ve davranışlar, demokrasiyle değil, faşizmle izah edilebilir.
İşlenen cinayetlerin sorumlularını bulamayan, bulmak istemeyen, hatta sorumlularını kollayan terfi ettiren, hukukla uzaktan yakından alakası olmayan bu davranışlar, halkın vergileri ve desteğiyle güçlenen bu devleti dar grupların çıkarı için kullanmak faşizmden başka bir şey değildir.
Geçmişi kirli partilerin, cinayetlerini ve hırsızlıklarını ortaya çıkaracak güçlerin meclise girmesinden ve suçlarından dolayı sorgulanmaktan korkanlar, bütün rutin görevlerinin önüne HDP’ye saldırmayı esas görev olarak koymuşlardır.
Bu kadar yolsuzluk, bu kadar hukuksuzluk, bu kadar adaletsizlik, bu kadar ekonomik bunalımın sorumluları zor ve baskı ile oy alabiliyorlar… Bundan hem o partilerden rahatsız olup, hem de korkudan oy verenlere acımak lazım… Şimdiye kadar oy verdiğiniz o partilerden ne elde ettiniz?
Bu kadar haksızlığa, bu kadar hırsızlığa, bu kadar insan kanına rağmen onların yalanlarına inananlara ne demeli? Onların şerrinden zarar görenler, onların karşısında direnen partiye oy verseler hepsi lanet olup gidecekler… Ensemizde boza pişiremeyecekler… Bunu yapmak için illa aileden birinin ölmesi mi gerekiyor?
Uluslar arası şirketlerin güdümünde her türlü pisliğe hazır bu partileri tanımayan var mı? Buna karşılık HDP’ye karşı ne diyebiliyorlar? Yalancısın diyebiliyorlar mı? Hırsızsın diyebiliyorlar mı? Devletin tepesinde dünyanın en zenginleri arasına girdi diyebiliyorlar mı? Denizde filoları var diyebiliyorlar mı?
Bırakın bunları demeyi, bırakın ayakkabı kutularını, ayakkabıları delik insanları hedef alıyorlar, öldürüyorlar… Neden? Çalanların en büyük korkusu çalmayanlardır. Hırsızların en büyük korkusu çaldıkları mekanın gerçek sahipleridirler.
Hırsızlar, o mekanı benimsemiş olsalardı, kendi mekanlarından hırsızlık yaparlar mıydı?
Ey yoksullar, ey ezilenler, bırakın hırsızların yalanlarını, gerçeklere bakın. Kendinizi aldatmayın. Görüyorsunuz denize düşenin yılana sarıldığı gibi, karaya düşenler de yalana sarılıyor. Yalan bizlere karşı kullanılan en güçlü silah… O silaha teslim olmayalım…

Mehmet Halil
Kayıt Tarihi : 26.7.2015 22:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Halil