Sükûtun mahzeninde, sırlanmıştır bu dilim
Ne bir dost kâr eyliyor, ne tabipten bir deva
Can evimde can çekişir, her kurduğum emelim
Gönül viran bir şehir, her köşesi berheva
Hükmü giymiş yüreğim, kırılmıştır artık kalem
Bu dünyayı verseler, istemem başka âlem.
Söz bitti, kalem sustu, mürekkep kan rengidir
Yaşadığım her bir an, mahşer günü gibidir.
Hayalin gözlerimde, bir an olsun gitmiyor
Alevden bir gömlektir, bu aşk teni dağlıyor
Zaman derman diyorlar, bu yarayı sarmıyor
Gönül ferman dinlemez, durmadan kan ağlıyor
Ben İsmail misali, başım koydum ortaya
Kurban ettim ömrümü, vefasız bir sevdaya.
Ne sen anla hâlimi, ne de ben anlatayım
Bu derdi en iyisi, mahşere saklayayım.
Yalnızlık bir ur gibi, büyür içimde sessiz
Geceler çöker yine, daha bir kimsesizim
Yaşamak denen savaş, anlamsız ve gayesiz
Söyle ey bahtım şimdi, neden bu kadar hissizim
Bir Kerbela çölüyüm, serap oldu tüm sular
Her nefesim ruhumu, dipsizliğe uğurlar.
Gönül bir sırça saray, kırılınca yapılmaz
Bu onulmaz yaraya, merhem asla bulunmaz.
Tebessüm dudaklarımda, çoktan unutulmuştur
Murat denilen o at, yolda yorulmuştur
Her bir umut filizim, dalından kurumuştur
Ruhum gamla yoğrulup, hüzne karılmıştır
Ne bir sitemim kaldı, ne de bir şikâyetim
Ezelden böyle yazmış, bellidir akıbetim.
Son arzum sorulursa, bir tek kelam ederim
Hakkını helal etsin, ben sessizce giderim
Yoruldu artık beden, bu ağır yükü çekmekten
Korkum yok Azrail’den, yahut ölüp gitmekten
Kurtuluştur belki de, bu dünyaya küsmekten
Usandım her gün aynı, zehri bala katmaktan
Kapansın perde artık, son bulsun bu curcuna
Bir selamla son bulsun, hayat denen macera.
Söz bitti, kalem sustu, mürekkep kan rengidir
Yaşadığım her bir an, mahşer günü gibidir...
Hasan Belek
22 08 2025
Akçay
Kayıt Tarihi : 22.8.2025 11:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Saygılar sunarım ??
TÜM YORUMLAR (1)